20 Mart 2011 Pazar

Güvendigim Daglar Kayak Merkezi olmuş kayan kayana.

 Bu alemde  bildiğiniz gibi insanlar arasında bir güven sorunu yaşanmaktadır .
 
Uzun yıllardır devam eden bu güven sorunu , önce  bunalım aşamasına gelmiş daha sonra güven krizine dönüşmüş durumdadır.

Bizdeki bu güvensizlik daha bebekken başlar  .

En güvendiğiniz kişi olması gereken anneniz ikide bir sizi yakalayıp o koca memelerine bastirir ve nefessiz bıraktığı yetmiyormuş gibi bir de tatsız tutsuz bir şey akıtır ağzınıza .

Halbuki , şeyden dışarı çıkınca en büyük arzunuz sıcak bir lokaldir ve oda annenin  kucağıdır.

Ama o  güvendiğiniz kişilik sizi kan revan içerisinde görünce  kucağına almak istemez . Bir de üstüne üstlük suratını buruşturur  ve doktora sorar ;
-          ‘’ bu benimmi doktor ? ‘’
-          ‘’ yok efendim , biz onu burada bulduk , nereden geldiğini bilmiyoruz ‘’

Şöyle bir rahat rahat uyuyayım dersiniz , ne idüğü belirsiz bir çok kafa başınızın üzerinde garip garip sesler çıkartıp , sizden yanak almaya çalışırlar .  Haa tabii ışıkları açık bırakmaları da cabası .
  -‘’  hop millet gözlerime ışık geliyor , uyuyamıyorum , kapatın şu ışığı ‘’

Gördünüzmü güvendiğiniz dağlara kar yağdı .

Daha sonra okul çağı gelir ve sizi ellerinizden tutar , bir sürü yabancı çocuğun arasına sokarlar  ve sizi bırakıp giderler . size sordularmı ‘’ burada yalniz kalmak istermisin evladım ‘’ diye .

Ne oldu güvendiğiniz dağlara , heyelan oldu heyelan .

Derken daha 2 . gün  öğretmen olacak alçak , deftere çizgiyi  düz bir hat olarak çizemediniz  diye kulağınıza asılmazmı  !! 1 hafta sonra artık size  iyice alışmıştır ve enseye patlatmaya başlar .

Arkadaş  ne oluyor ya , kime güveneceğiz bu dünyada .

Daha ileri yıllarda okuldan kaçarsın arkadaşlarla , şöyle felekten bir gün yaşamak için ; hoopp keranenin bekçisi polis çağırıp yakalatır sizi . Eliniz şeyinizde vaziyetinde başkomiser in karşısına , oradan da okul müdürünün huzuruna .

Ne oldu koçum ? hani  emniyet güçlerine güvenebilirdin !!  nah güvenirsin .

Derken ticarete atılırsın , çalıştığın firma sana şöyle afilli bir çek verir . Zamanı geldiği zaman ne çekin karşılığı vardır , ne de çeki veren firma . Koca firma sırra kadem  basmıştır .

Malları satsın diye verdiğiniz Satış Müdürü olacak alçak da  satdığı mallardan komisyon aldığı yetmiyormuş gibi , bir de  öbür taraftan aldığı nakiti cebe atıp size 238 ay vadeli bir çek dayarmı !!   DAYAR .

Bankalar kıçlarını yırtarlar ‘’İş yerinize yardımcı olalım , size destek olalım , bizden kredi alın  , kefilsiz senetsiz sepetsiz isteyen herkese 5 dakika da kredi ‘’  diye .. 

Nahhh alırsın sen o krediyi eğer muhasebe hileleri yapıp hesapları avanatjlı durumuna getirmezsen . Getirsen bile bu sefer verecekleri 3 allah kuruşun 234 katı ipotek isterler .

Ne oldu ? hani ticaret hayatında sana yardımcı olacak güvendiğin o finans kurumları ??

Birgün gelirsin eve karı yok  evde . ee karı nerede , nereye gitti bu diye düşünürken masanın üstünde bir not :
   ‘’ Vahi , ben bu hayata daha fazla dayanamıyorum , bu iş burada biter , beni sakın arama ‘’

Ya işte  sana güven katastrofisi  . Hani bu karı evlenirken ölüme kadar demişti . Yalancı yılan.

Soğuk bir akşam çocuklarınla evde oturmuş , nasıl para kazanıp da bu çocuklara bakanacağını kara kara düşünürken  birden  alentrikler kesilir . Aaaa  bir bakarsın  elektrik faturanı 20 gün ödeyemedin diye gelip kesmişler. 

Ne oldu seni vatandaş olarak koruması , kollaması gerek devlet ?? 

İşte esas güven bunalımı burada başlar  , daha sonra güven krizine , daha sonra güven felaketine dönüşür .

Benden size nasihat ; çocuklarınız öğrenme yaşına gelir gelmez  , daha nasıl çiş yapacaklarını öğretmeden  kimseye güvenmemesini öğretin .

Hele hele  Devlet Baba kelimesini hiç öğretmeyin . Birgün gelir nefret etdiği baba kelimesi  sizden de nefret etmesine sebep olabilir .  

Haa bu arada Tabiat Ana yada güvenmemesini de acil olarak anlatın . Tabiat ananın  nasıl nankör olduğunu , ne pis numaralar çektiğini , evinizi nasıl hortumunun içine çekebileceğini , kafanıza buz yağdırabileceğini , yada  deprem yaratıp yüzbinlerce kişiyi binaların altında ezebileceğini , Tsunami yaratıp gene yüzbinleri sularda boğabileceğini  öğretin .

Kısacası en önemlisi şunu öğretin . Bu hayatta güvenecekleri tek güç:  kendileridir ..

Onun için içlerindeki gücü hissetsinler . Her kapının anahtarı   O dur .. Şey değil !!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder