5 Temmuz 2018 Perşembe

HER ŞEY VATAN İÇİN.



Zaten  geminin batmakta olduğu taa şeyden beri belli değilmiydi.

Yıllardır politikacılardan şikayet eden bizler değilmiydik .

Onların kalitesiz, eğitimsiz ve sadece ceplerini doldurmak için seçildiklerini  söyleyip durmadık mı .

Eğitim sistemimizin ezberciliğe dayandığını, çağdaş adam yetiştirmekten uzak olduğunu, birbirimize anlatıp durmadıkmı ?

Bilimsellikle ilgili hiçbirşey yapılmadığını, sanayimizin bile kopyacılığa dayandığını, AR_GE çalışmalarına para ayrılmadığından dolayı, her şeyimizi ithal ettiğimizi söyleyip durmadıkmı .

Saçını sarıya boyayana orospu, bıyıklılara kıro , beyaz çorap giyenlere maganda, köydeki okul eğitiminin kalitesizliği sayesinde aptal kalmış vatandaşa mal demedik mi.

Kimsenin birbirini sevmediği sevgisiz bir ortamda, toplumsal uzlaşma olmayacağını  bilmiyormuyduk sanki.

Tüm ülkeyi soyup soğana çevirmedikmi .

Depremzedelere mal götüren kamyonları , Darülacezeyi, Kızılay’ı, SSK yı dolandıran bizler değilmiydik .

Her şeyin alaturka bir anlayışla yönetildiğini şikayet edip durmadıkmı .

Askerin , polisin , devlet memurunun, öğretmenin , devlet erkanının karşısında, gururumuzu ayaklar altına alıp hazırola geçmedikmi ve hala geçmiyormuyuz.

Her şeyi Allaha havale etmedik mi ve hala da her işimizi Allahın yardım ve destekleriyle sürdürmüyormuyuz .

Atamızın yurdu emanet ettiği gençler ne yapıyor dersiniz? onların durumu tam bir komedi. Onlar birer iletişim dahisi oldular da biz anlayamıyoruz. Ayda 1000 sms lik paketi bitirmek için canlarını dişlerine takıyor yavrucaklar.

Ya birbirinden farkı olmayan ve bir türlü bir araya gelemeyen aslan solculara ne demeli .

Hastane, okul hizmetinden fazla olarak Cami hizmeti yokmu ?

Sonuç olarak, yıllardan beri bu memleketi düzeltmek, muasır millet seviyesine getirmek için sadece ve sadece alışveriş merkezleri yapmanın , lüks araba kullanmanın, yazlıklarda malum organ kebabı yapmanın yeterli olmadığını göremediğimiz doğru değil mi.

Paşalarda sağ olsun son yıllarda bayağı hasara uğramadılar mı. Birine etekli dediler , birine tarikatçı dediler , diğer biri maçlardan çıkamadı ve gizli görüşmeler uzmanı oldu , biri esti esti gürledi ama yağamadı gitti.

Öyle vurdum duymaz bir halk var ki, götünden donunu alsan " güle güle kullan kardeş " diyor.

Çocuklarına tecavüz ediyorsun, " büyüklerimizin bir bildiği vardır" deyip, üç kuruşa susuyor hainler.

Çocukları askerde pisipisine ölüyor " vatan sağ olsun, ben vatan için daha çok çocuk yaparım, onlarda şehit olsun " diyor. Gerçi çocuk yapmak için de mazerete gerek yok, zaten eli mikinde dolaşıyor herkes.

Kısacası 1938 den beri süren Derin Uyku durumu hala devam etmektedir .

Ara sıra, ciddi vatan evlatları çıkıp seslerini yükseltmeye çalışıyorlar ama onlarda yalnız kalmış olmanın verdiği hayal kırıklıklarıyla çok çabuk pes ediyorlar.

Kaleler birer birer düştü diyorlar.
Sahi hangi Kaleler bunlar? bu kaleleri savunan askerler kimlerdi? Bendim diyenin suratının ortasına okkalı bir ......

Neyse iyi uykular.