29 Mayıs 2012 Salı

Fenerbahçe Cumhuriyetin de reform hareketleri


Hepinizi biliyorsunuzdur , Fenerbahçe  adıyla anılan ve Spor Kulübü olarak faaliyetine başlayan  bu kurum 1907 yılında kurulmuştur .

Kadıköy de hristiyan bir kuruluşda papaz olarak çalışan ve cemaat den topladığı parayla  bir arsa alan Papaz Efendi bu yatırımının karşılığını alacaktır.

1895 yılında ülkemizi ziyaret edip kibarca istila eden ingilizlerden futbolla tanışan Fuat Hüsnü Kayacan , Reşat Danyal ve Mehmet Ali  uzun süre düşünüp buldukları Black Stocking FC  adı ile bir kulüp kurmuşlar . 1899

Black Stocking FC nin türkçesi Siyah Kadın Çorabı  Futbol Kulübü demektir. Bu kulübün üyelerinin en büyük zevki istila kuvetleri askerleri ile kaynaşıp (!)  futbol oynamakmış .

Siyah kadın çorabı ile ilgili bir iki detay vermeyecekmisin ?  " diye sorduğunuzu duyar gibiyim . -" böyle öze4l konulara girmek benim işim değil , sizin hiç değil " . Bu konu, arkadaşların özeli :)))

Bu kulüp daha sonra kapatılmış yerine Kadıköy Futbol Kulübü kurulmuş, ama oda  monarşik ve oligarşik nedenlerden dolayı kapatılmış .

Bu iki kulüpte maçlarını çok sevgili dostları gavur askerlerle , yukarıda bahse konu papaz Efendinin çayırında  oynamışlar .

Papaz Efendi her maç için bizim vatanperverlerden 5 kapik alırmış efendim .

Daha sonra  Ziya Ayetullah ve Necip Beyler güzel bir bahar sabahı  şimdiki Fenevbahçe Kulübünü resmen kurmuşlar . Tabii ilk maç teklifini istilacılara götürmüşler .

Efendim gel zaman git zaman bu kulüp çeşitli başkanlarca yönetilmiş . Bunlardan biri de 1916-1918 yıllarında başkanlık yapmış olan  Nazım Bey dir.  Bu kişi Atatürkçü ve laik bir kulüp olarak tanımlanan bu kulübü 2 sene yönetmiştir.

İşte bu vatanperver olarak tanımlanan Nazım Bey 26.Ağustos.1926 günü bir yanlışlıkla (!)  Atatürk'e suikast timinin içinde yer almış . Yakalanıp yargılandığında Lunapark ta atış poligonuna gittiklerini  zannettiğini söylemiştir.  Daha sonra şakadan  idam edilmiştir ama şaka kaka olmuştur.

İngilizlerle futbol oynayıp, dostluk kurarak bu işi ilerleten  Fenevbahçe kabilesi daha ileriki yıllarda çağ atladığını iddia ederek Cumhuriyet olduklarını iddia etmeye başlamışlardır .

İşte bu FB Cumhuriyeti  ilerleyen  yıllarda Böyük Türkiye de "  laik cumhuriyetin " son kalesi " olmakla övünmüş ve ABD de yaşayan bir zat-ı muhterem tarafından ele geçirilme planlarının kurbanı olduğunu ifade etmişlerdir.

Onbinlerce sempatizanı ve partizanı sokaklarda yürümüşler ve bu Cumhuriyeti kimselerin yıkamayacağını haykırmışlardır.  " Bu kale yıkılmayacaktır."

Mapushane de olan başkanlarının yeni yönetim seçimlerinde kabinesine aldığı bazı yöneticilerin başbakanın şürekasından olduğu iddia edidiği cihetle durumu tekrar özetlemekte fayda görmekteyim .

Cemaat'e HAYIR , AKP ye  EVET sonucu çıkmaktadır.

" Son Kale " yıkılmıştır.

-"Madem bu kaleyi koruyamayacaktınız neden aylarca başımızı şişirdiniz arkadaşlar " deeermişim .

Bir atasözü vardır ;

Alma mazlumun ahını  , son gülen aheste aheste  güler.

Haydi size güle güle .

Atam sen üzülme G.Saraylılar olarak izindeyiz.  Bu KALE yıkılmaz .Çünki kağıtdan değil  senin için çarpan yüreklerden yapılmıştır.







25 Mayıs 2012 Cuma

SAYIN AVRUPALILAR , BİZ İNANILMAZ AHLAKLIYIZ VE TÜM SPOR MÜSABAKALARINA ADAYIZ.

Patagonya Futbolunda son olaylar . Tüpkafa Kuşu niye öptü? 

Patagonya  Futbol Federasyonu  Asbaşkanı Mr. Gombo Cumbaba  , bu ülkede gerçekleştirilen şike ve teşvik olaylarından sonra telefonda Başkan Ozgono ile konuşuyor.

-" Başkanım  bu Fenerombo takımının yönetim kurulu biz suçsusuz demiş "

-" tabii tabii onların suçu yok zaten suç bizde "

-" ben onların analarının  a......nın kitabını okuyayım "

-" oku koçum oku "

Cüce boylu, ağzı bozuk Cumbaba  devam ediyor ;
- " sayın Başkanım , galatosoro takımının başkanı da çok olmaya başladı , bizi dürüst davranmamız için
sıkıştırıyor "

-" sittiret inbeyi ya , bu adamdan kesin kurtulmamız lazım , ne yapıp edip bunların başkanlık seçimlerinde öbür vatandaşı desteklememiz lazım "

-" tamam da başkanım bunu nasıl yapcez ? "

-" kolay kardeşim çok kolay. Zaten onların içinde de bie yığın hizipçi var . Sonradan kulübe üye olanları sevmeyen gelenekçiler var , onları destekleriz olurbiter "

-" vay be Başkanım muazzamsınız  . Haa bir de tüpkafalı yıldorombo başkan var , onunda gombasına kaşık daldırayım "
-" bende beraber , ayrıca eskigomo kulübünün başkanı bizi pasiflikle suçlamış , eşşekoğlu beş kulağın altıncı kulağı çıkar inşallah ."

-" pezo bu herif ya "

-" Fenerombo yöneticisi aradı beni -" başkanım finans durumumuz çok kötü ne olur bizim puanımızı silin yoksa kötü şeyler  olacak " dedi .

-" Başkanım  bu bütün suçlamaları kabul etmektir değilmi ? "

-" tamam da koçum onların başkanları da bizi küme düşürün diyor . Yani herkes ayrı telden çalıyor . sıçırganlığını höttürdüğümün herifleri ya"

- " ağzınıza sağlık başkanım , bende beraber . Başkanım siz giderseniz ben başkan olabilirmiyim ?. Ben hepsinin analarını avradlarını uygun bir butik de giydiririm modaya uygun olarak . "

GAZETELER .
Ülke futbolu kaosta

Bu kaostan çıkmamız için başbakanın bu olayları parmaklaması lazım .

Spor muhabirleri;   -" kimin eli kimin şeyinde belli değil "    " Başkan çık konuş "  " Fenerombo  Başkanı  intikam alır "  gibi demeçler  verdiler .

Bu arada UEFA Başkanı na mektup yazan Fenerombo kulübü Başkanı , kendisine mektuplarına cevap vermediği için darıldığını belirtti .

Memleketin Holdinglerinden birinin veliahtı  bir konferans da " federasyonun miyadını doldurduğunu ve en kısa zamanda federasyonu dedesine şikayet edeceğini beyan etmiştir.


Muhallebiciler iş konusunda  değişiklik yaparak, futbola soyunmaya  ve futboldan esinlenerek yeni ürünler yapmaya soyundular . Aşure.... Yani bir çeşit karışım  , ne bulursan at içine . Biraz aroma koydunmu içinde ne zıkkım olduğu anlaşılmaz . 

Sonuç olarak Patagonya Futbolu , insanların karakterlerine, yaşam tarzlarına  uygun bir hale gelmiştir .

Hayırlı uğurlu olsun . Allah ıslah etsin , allahın dediği olur , her işte hayır vardır .

Son olarak;
  " eski düşmanlar birdenbire dost oldu " . Ne oldu da bunlar dost oldu . 


Herhalde Kuşlar Birliği kuruldu . 

23 Mayıs 2012 Çarşamba

SİVRİSİNEK SOK HEPİMİZİ, BİZ BUNU HAKKETTİK.

Zavallının karnı acıkmıştı, larvadan çıktığından beri beslenmemişti , karnıda deliler gibi acıkmıştı . 


En yakın apartmanın bir penceresine kondu . Hafif aralıktı pencere . İçerisi zifiri karanlıktı . 


Kendi kendine " bunun bir problem  olmadığını , bu karanlıktada görebildiğini , koku alabildiğini " düşündü  ve içeri süzüldü . 


Salonu geçti ve odalardan birine doğru süzüldü . tatlı bir ter kokusu burnunu gıdıkladı . 
-" off ne tatlı bir koku , nereden geliyor acaba " diye düşündü.


Bir baktı ki yatakta boylu boyunca uzanmış bir vücut gördü . Ne de lezzetli görünüyordu . Bacaklarından biri dışarıda kalmıştı . Aşağıya doğru pike  yaptı ve kokunun nereden geldiğini anladı . Adamın ayakları ne de lezzetli kokuyordu . 


Daha sonra adamın kafasına doğru uçmaya başladı ve kulağının üstüne geldiğinde motorların sesini alçalttı ve iniş takımlarını açarak , iniş yaptı . 


Ellerini ovuşturduktan sonra , sivri uçlu enjektörü çıkartıp kulak memesine yavaşça soktu . -" aman allahım ne lezzetli bir sıvı " diye  ellerini ovuşturdu . 


Tam o sırada yorganın altından bir el çıkıp kulağa doğru atağa kalktı . tam zamanında havalanmıştı . hemen bir duvara kondu ve beklemeye başladı .  Aradan bir zxaman geçtikten sonra motorları çalıştırıp  tekrar vücuda doğru uçmaya başladı . Tam altında  o güzel kokulu ayak duruyordu . Ayağa kondu ve  büyük bir hırsla iğnesini baş parmağa sokarak emmeye başladı .

Bir müddet sonra ayak birden kımıldadı ve hemen havalandı . Ama galiba havalanırken çok güç harcamış ve motorlara tam gaz vermişti , korkunç bir ses çıktı . hemen perdeye kondu ve bir süre orada kalıp hazmetmeye karar verdi .

Bu sırada 2 arkadaşının daha odaya girdiğini gördü . hemen onları yanına çağırdı ve herkese nerede durması gerektiklerini anlattı .

Bu sırada yataktan çıkan bir el ayağı deli gibi kaşıyıp , küfür etmeye başladı . baş parmağı davul gibi şişirmişti emmekten . El parmağı kaşıdıkça kaşıyor , kaşıdıkça daha çok kaşıyordu . 



-" umarım bir önce uykuya dalar da , midemin boş kalan kısmını da doldurup , gider yatar uyurum artık " diye düşündü . 


Arkadaşları  adamın yüzüne konmuş , emmeye başlamışlardı bile . Bunun tehlikeli bir operasyon olduğunu düşünürken birden bire ışıkların yandığını ve adamın yanındaki kadının yataktan kalktığını gördü . Kadının yerden aldığı bir cisim vardı . 


Bu sırada arkadaşlarım durumu kavrayamamış ama kondukları yerden kalkarak beyaz duvara yanyana konmuşlardı . Ortada ciddi bir tehlike kokusu almıştım . Tam arkadaşlarımı perdenin arkasına saklanmaları konusunda uyarmaya çalışırken , cismin uçarak duvarda tetikte bekleyen arkadaşlarımın üzerine doğru gitdiğini ve arkadaşlarımdan birinin son anda sıvıştığını gördüm . 


Birkaç saniye sonra baktığımda ise duvarda kalan arkadaşımın kanlar içinde şehit düştüğünü gördüm . Yazık! canım arkadaşım pestil gibi dümdüz olmuştu.
Diğer arkadaşım voltayı almıştı , göremiyordum onu , ben ise karşı duvarda gözlerim yaşlı olayı kavramaya çalışıyordum . 


Eşşekoğlu eşşek öldürmüştü arkadaşımı . Ben durumu farkedene kadar yataktaki adam eline bir kutu alıp bana doğru sıkmaya başlamıştı . Gözlerim yanmaya başladı , başım dönmeye , midem bulanmaya başladı . Uçamiyordum .


Allah kahretsindi , gafil avlanmıştım . Büyüklerime danışmadan bu operasyonu gerçekleştirmem büyük bir hata imiş . 


Galiba ölüyorum . Arkadaşlar kanımı yerde bırakmayın , benim intikamımı alın muhakkak . Bu lanet cimri insanlar azıcık kan emdik diye hepimizi öldürmeye çalışacak kadar hainler .


Emin hepsini , kan bırakmayın bunlarda .  Parmak aralarından sokun bunları , oraları çılgın kaşınır . 


Lan bizim beslenmeye hakkımız yok mu, biz hayvan değilmiyiz. elveda dostlar ...


Kıssadan hisse :
sivrisinek saz , bu insanlara ne yapsan az. 






22 Mayıs 2012 Salı

19.MAYIS.1919 DA KİMSE GEMİYE BİNİP SAMSUN'A MAMSUN'A ÇIKMADI.


Bu rivayet kimin tarafından çıkarıldıysa helal olsun ona .

Neymiş kurtuluş savaşı yapılmış .

Neymiş efendim bu savaşı başlatmak için İstanbul dan motorlarla anadoluya kaçmışlar .

Vahdettin Beyefendi tarafından yurda davet edilen misafirlarden kaçan bir takım kişiler anadoluya yelken açmışlar.

Neden ingilizlerden kaçtıklarını anlayabilmiş değiliz . Halbuki, şu andaki iktidarda bulunan bazı arkadaşların dediğine göre , ingilizler gayet kibar insanlardır.

Demek ki bizimkilere ingilizler konusunda yanlış bilgi verilmiş . Halbuki onlar İstanbul a gelip çay yetiştirme konusunda bilgi vereceklermiş ama yanlış anlaşılmışlar .

İngilizlere karşı kötü muameleye  kızan Vahdettin beyefendi de darılıp daha sonra onlarla beraber vatanı terketmiş . Yazık ..

İşte bu Samsun'a çıktığı iddia edilen arasında Selanik den transfer bir adamcağız varmış .

Adam mavi gözlü, sarı saçlı ve akıllı olduğu için muhafazakar kişiler tarafından bir türlü sevilmemiş .

Çünki bu kişi zekasını mantığıyla birleştirip bilimle harmanladığı için , yani kısacası kulluk faaliyetlerinde bulunmadığı için bu yukarıya yakın kişiler tarafından hep baltalanmış.

Kısacası  sayın okurlar, bu mavi gözlü kişi masal kahramanıdır , danimarka çıkışlı bir masalın kahramanıdır.

Adam taa danimarka dan kalksın gelsin , boktan bir gemiye binip Samsun a çıkıp aziz türk halkını savaşa teşvik etsin .

Hiç olacak şey mi bu ya.

Böyle bir durum hasıl olmamış , bu tamamen saçma bir rivayet .

Tabii böyle olunca da , olmayan şeyin kutlamaları da olmaz diye düşünmüş devlet büyüklerimiz .

Sen zavallı çocukları mayıs'ın soğuğunda sıtadlara gönder , saçma sapan kıyafetler giyip hoplayıp zıplasınlar .

Bu çocukların dini bilgileri bile kafi değilken , neyi kutluyorlarmış .

tövbe tövbe ya .

müslüman mahallesinde salyangoz mu satılırmış .

yıkayın bu ülkeyi zemzem sularıyla , arının günahlarınızdan . yoksa sonunuz kötü .



17 Mayıs 2012 Perşembe

VALLAHİ BİLLAHİ BİR SUÇUMUZ YOK HAKİM BEY



Bildiğiniz veya bilmediğiniz üzere bu seneki  fudbol müsabakaları sonunda bitti .

Hepimiz kurtulduk .

3.Temmuz .2011 gününden beri olaylar birbirini kovalamakta ve türkü entrikalar  açığa çıkmakta.

Artık kim ne yaptı , ne haltlar karıştırdı , bu haltları yaparken ittifak varmıydı yoksa herkes münferit mi çalışıyordu, anlamak gittikçe zorlaştı.

Bazı kulüplerin ittifakla tüpçü vatandaşı TFF başkanı yapıp, herkesi tertemiz ilan etmeleri sonucu  ortalık bir hayli bulandı , akvaryuma döndü.

Hafta sonu final maçında çıkan olaylar , hep bu bulanıklığın bir sonucu .

Fenevlilere göre bu, kulübü ele geçirmek için çabalayan fethullah hoca denilen ABD vatandaşı bir kişinin marifetleri.

Ama ne olursa olsun , Şükriye Saracoğlu ndaki olaylar sonucu tutuklanma istemiyle adliyeye sevkedilen kişilerden sadece 1 kişi tutuklanarak mapusaneye kondu . Diğerleri suçsuz çıktı .

Adliye de yapılan savunmalardan bazılarını aşağıda dikkatlerinize sunmaktan gurur duyarım .

-"  hakim bey ben gelecek hafta evleniyorum , biz ailece Alex'i çok severiz , karım onu da davet etmemi yoksa benimle evlenmeyeceğini söyledi, bende ona davetiye vermek için sahaya girdim " .

Bir başka masum taraftar ;
-" hakim bey benim oğlanın sünnet düğünü var , oğna tutturdu benim şeyimi Mehmet Topuz tutsun " diye , bende kendisine gidip ricada bulunacaktım ".

Bir başka taraftar ;
-" hakim bey , ben yeni bir çift ayakkabı almıştım , sağlamlığını test etmek için polis bey'in kurşun geçirmez yeleğini tekmeledim , kötü bir niyetim yoktu ".

Bir başkası,
-" hakim bey ben polis arabasının sırt üstü durup durmayacağına iddiaya girdim , arkadaşlarla ters çevirdik , polis gelip bizi kovalamasaydı gene düz pozisyona getirecektik " .

Bir başka taraftar ise ;
-" maddi durumumuz iyi değil onun için sıtad dan bir kaç koltuk almaya karar verdim , okadar ."

Bir başkası ;
-" ben maç çıkışı bir polis gördüm , üniformasından iplikler sarkıyordu , bıçağımı çekip kesmek istedim , kötü bir niyetim yoktu " .

Tüm bu ifadeler hakim tarafından mantıklı bulunarak , sanıklar serbest bırakıldılar .

Yorumsuz..

11 Mayıs 2012 Cuma

PLATİNİ SEN NE BİÇİM ADAMSIN YA.


Çok sevgili ve saygıdeğer bir spor muhabirimiz Altan Tanrının bir başka Kulu , yılların vermiş olduğu engin tecrübesi ve Fenevbahçe Kulübüne olan sempatisi ile cesaretlenip UEFA Başkanına bir kaç soru sormaya karar vermiş.

Taraftar gruplarının liderlerinden ve yakın dostlarından edindiği tüyolarla bu çok çarpıcı soruları hazırlamış .

Bu sorularda emeği geçen tüm kişi ve kuruluşlara saygı ve sevgilerimizi sunarız .

Sayın Platini,

Önce selam eder , yüce tanrıdan sağlık afiyet niyaz eylerim .

Bildiğiniz üzere FB Kulübü uzun bir süredir bazı cemaatler tarafından  " ele geçirilme " operasyonuna maruz kalmıştır .

Bu doğrultuda tüm devlet kurumlarının katı baskısı altında sarsılmakta ve tüm bireyleri hapislerde çürümektedir.

Yargının pek işlemediği ülkemizde maalesef kulübümüze ağır haksızlık yapılmaktadır . Zat-ı alinize 2006 yılında  Kulüp Başkanımız Aziz bey amcanın yazıdğı mektuba hala cevap vermemiş bulunuyorsunuz . Aşağıdaki soruları ilaveten soruyorum ve eski mektuba verdiğiniz cevap ile beraber en kısa sürede iadeli taahüt lü mektup ile FB kulübüne ulaştırmanızı rica ediyorum .

1. Siz kimsiniz ? bu mevkiye getirilirken kimler tarafından desteklendiniz ? bu desteği verenler arasın da  malum kulüb varmı ?

2. Bu malum kulübün sahip olduğu çok önemli bir Eğitim Kurumunun başında bulunan ve fransızcayı çok iyi konuştuğu bilinen kıraç toprakların has adamı sizi herhangi bir şekilde destekledimi ?

3. 1836 yılında Kolombiya da oynanan ve deplasman takımının 20 sayı farkla galip gelerek şampiyon olduğu basketbol maçı incelemeye alındımı ?  Basket potalarından birinin 3 cm daha dar olduğu iddia edilmektedir.

4. 1918 yılında Gana da askeri rejimin desteklediği Ugumba kabilesinin desteklediği Bongobongo takımı , diğer kabileye bağlı takım  karşısında tankların gölgesinde maç yaptımı yapmadımı ? yaptıysa siz nerdeydiniz ?

5. 1936 yılında  Japonya ile Güney Kore maçının son 80 dakikasında, her iki tarafta nasıl olsa üst tura çıkıyoruz kendimizi yormayalım diye , bırakın yürümeyi iskemlelerde oturarak maçı tamamladılarmı tamamlamadılarmı ?

6. Bokludere Tesislerinin yanında yıllardır bok akıtan ve tüm FB camiasını derinden kokutan  " Boklu Dere'nin " ıslah çalışmalarını baltalamaya çalışan malum Kulüp hakkında soruşturma başlattınızmı ?

7.  Marsiya ve Milan nasıllar? kendilerine sevgilerimi iletiniz . Umarım her ikisinin de işleri iyi , sağlıkları mükemmeldir .

8. Taraftarlarımız Develi Et Lokantasında  Gs için  " ananın a.ı Galatasaray" diye bir pankartı 4 saat boyunca basına sergilemişlerdir .   Dünyanın en centilmen taraftarı olan bu taraftarlarımıza Ödül vermeyi düşünüyormusunuz ?

9.  Yöneticilerimizin polisteki 100-200  telefon konuşmasının  şaka amaçlı yapıldığının tarafınıza bildirilmesine rağmen , İstanbul Emniyet'i  ve CIA için soruşturma başlatacakmısınız ?

10.  TFFT- Türkiye Futbol Federasyonu Tiyatrosu- taraından şike ve teşvik suçlarına teşebbüsten cezalandırılan 4 adet yöneticimiz , bu girişimlerini sadece hobi olarak kendileri için gerçekleştirmişlerdir.
Kulübümüzle hiçbir alakası yoktur. Vardır diyen yalan söyler.

11.  Biz, siz fransızları çok seviyoruz , siz bizi seviyormusunuz ?  Bizim sizinle Kurtuluş Savaşında Kahramanmaraş ta nasıl beraberce çarpıştığımızı unuttunuzmu ? unuttuysanız bizi çok üzersiniz.

12.  sonracığıma biz Galatasaray ı 6-0 yendik.

Sizin muhteşem "rahmetli yaprak " vuruşunuzu hiç bir zaman unutamayız .  Ama av mevsimi sona erdi , lütfen bundan sonra ülkemizde ava çıkmayınız . Çünki cezası çok ağır . Kuş başına 1000 TL ceza kesiyo belediyeler .

Lütfen başka ülkelerde avlanınız .

Ama  "oltayla balık tutacağım " derseniz , buyrun makineli olta benden . Beraberce Aşiyan'a gidek .

Rastgele ...

Saygılarımla

Altan Tanrının sevgili Kulu

9 Mayıs 2012 Çarşamba

MAÇI SATMAK NE ZAMANDAN BERİ ŞİKE OLUYOR ?


Ben hep söylüyorum , bu ülkenin çivisi çıkmış diye .

Bırakın çiviyi, bu ülkenin tüm tahtaları yerinden oynamış hatta çoğu yerinden çıkmış .

Doğruyla yanlış, güzelle çirkin, komediyle trajedi birbirine karışmış vaziyette.

Ahlak denilen olguyu ara ki bulasın. Ortalık toz duman .

Tüm kesimlerde ahlaksızlık diz boyu. Gençler uyuşturucu müptelası olmuş, internet te porno seyretmekten zıplayan organlar gibi dolaşıyorlar.

İş dünyasında kelli felli adamlar ise nasıl vergi kaçırırız, naylon faturayı nereden buluruz, olmayan malı nasıl ihraç ederiz diye ortalıkta fır dönüyorlar.

Tabii tüm bu çürüme, ister istemez spor dünyasının o zeki, çevik ve ahlaklı insanlarında da hasara sebep olmakta gecikmedi.

Gerçi çok uzun yıllardan beri spor dünyamızda çeşitli unsurlar tarafından her türlü fırıldak çevrilmekte ama bahis ortaya çıktığından beri bu ahlaksızlık tavan yapmış durumda .

Son olaylardan anladığımız kadarıyla hemen her takım , her yönetici şike, teşvik  olaylarına bulaşmış gibi görünmekte .

En komik olanı da, çocuklar bile bu olaylar karşısında şaşırırken, TFFT denen Türk Futbol Federasyonu Tiyatrosu , olan olaylar karşısında 3 maymunu oynamakta ısrar etmektedir.

Fenevbahçe Spor ve Bahis Kulübünün 4 yöneticisi şike ve teşvik teşebbüslerinden dolayı  ceza almasına karşılık , kulüplerin hiçbir suçu olmadığı gerekçesiyle suçlamalar düşmüştür.

Kısacası bu 4 yönetici şike girişimlerini kendileri için yapmışlardır . Bu arkadaşlar boş zamanlarında şike ve teşvik primleri vererek vakit geçirmekte, adrenalin yüklemesi yapmaktadırlar.

Konuştuğumuz bir yönetici şunları söyledi;

" Ben bir gün evde otururken canım çok sıkıldı , ne yapsam diye düşünürken birden aklıma heyecanlı bir şeyler yapmak geldi. O haftada takımımın maçı vardı , bende bari gidip İbrahim Akın'a bir kaç yüzbin lira vereyim de gol atmasın , yorulup kendini heba etmesin diye düşündüm " .

Diğer bir yönetici de " bu hafta sonu ne yapsam acaba diye düşünürken , birden aklıma Eskişehir'e gidip etrafı gezeyim dedim . Orada da Kuğulu Göl de  bazı yönetici arkadaşlara rastladım. Benden, manitalarını gezdirmek için  biraz borç istediler . Bende hemen bankaya gidip 1 milyon lira alıp kendilerine verdim . "

İşte bu yüzden beni suçluyorlar . Allah allah sanki kötü bir şey yaptım . Anlayamıyorum bu kötü niyetli insanları. Çamur atmak için fırsat kolluyorlar.

Sayın okurlar, sakın sizde böyle saçma sapan düşüncelere kapılıp bu yöneticileri suçlamayın . Bu arkadaşlar ne yaptılarsa vatan için yaptılar . Bunlar gayet ahlaklı ve çevik  insanlardır.

Fenevbahçe Kulübü ile yakından uzaktan hiçbir alakaları yoktur.

Bu işler Polis ve Basın'ın başının altından çıkmış olup, tamamiyle Komplo dur .

Eminim çok yakında bu  Sipor ve Bahis Kulübümüz Polis ve Basın  hakkında savcılığa suç duyurunda bulunur .

Olmaz demeyin , olmaz olmaz olmaz ..


4 Mayıs 2012 Cuma

BİZİM ÇOCUKLARIMIZIN MİDELERİ ÇOK HASSAS .


Başlığa bakınca  sağlık ile ilgili bir konu  yazacağımı zannediyorsunuz değilmi ?

Iıh , hayır , no , nein  vs vs...

Okullarda  beleş süt dağıtımı başladı . İktidar büyüklere dağıttığı rüşvet kokan kömür , gıda filesi falan filan dan sonra bu seferde çocuklara yağcılık çekip , bağlmak amacıyla bedava süt dağıtımına  başlamıştır.

Tüm islam alemine hayırlara vesile olsun .

Ama maalesef başlangıç çok kötü oldu ve beklenen gerçekleşti. Çocuklar zehirlendi.

Tabii tüm ilgililer , ilgisizler hemen anında gerekli bahaneleri ve tenkitleri birbiri ardına patlattılar.

Tabi en güzel açıklamalar , tüm ulusumuzun yakından tanıdığı ve canından çok sevdiği Eğitim ve Sağlık bakanlarından geldi.

Ama en güzel açıklama ise hiç ilgisi alakası olmayan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanından geldi,   " biz, sütleri zamanında ve gerekli  firigorifik araçlarla okullara ulaştırdığımız için yüce rabbımıza minnettarlığımızı bildiririz."

Eğitim Bakanımız ve türk kabilesinin medar-ı iftiharı , yüce insan  Ömer Bey de kendisine uygun açıklamayı basın mensuplarıyla paylaştı  ve çocuklarımızın parasızlıktan süt içemediği için , birden bire süte yumulmalarının mideleri  üzerinde negatif etki yaptığını  ve akabinde gazlı sancıya sebep olduğunu izah etdi.

Başka bir akıllı bakan ise , çocuklarımızın ki bunlar 4000 adet , midelerinin hassas olduğunu , dolayısıyla süte karşı muhalefet yaptıklarını gayet sarih bir şekilde izah etdi.

Tabii akabinde bir yığın fuzuli aktör ortaya çıkıp konu ile ilgili yorum yaptı.

Ben okumadım ama , TV lerde dizi aktörü gibi hergün çıkıp tiyatro oynayan Başbakanımız da güzel bir yorum yapmış ve şöyle demiştir,

 " Besmelesiz içilen süt mübah değildir, çocuklarımız süt içmeden önce dua etmiyorlar ama biz allahın izniyle dindar bir sütçü nesil yetiştireceğiz ."

Tarım Bakanı nın yayınladığı bildiride , ineklerin memelerinin sağa sola sürtüp durdukları için mikrop kapmış olabilecekleri , yani dikkatsiz davrandıklarını söylemiştir.

Bu şartlar altında kabahat ineklerin ve çocuklarındır .

Ben hakimim Masum Bey...

Sütünüz bol olsun .