Patagonya Futbolunda son olaylar . Tüpkafa Kuşu niye öptü?
Patagonya Futbol Federasyonu Asbaşkanı Mr. Gombo Cumbaba , bu ülkede gerçekleştirilen şike ve teşvik olaylarından sonra telefonda Başkan Ozgono ile konuşuyor.
-" Başkanım bu Fenerombo takımının yönetim kurulu biz suçsusuz demiş "
-" tabii tabii onların suçu yok zaten suç bizde "
-" ben onların analarının a......nın kitabını okuyayım "
-" oku koçum oku "
Cüce boylu, ağzı bozuk Cumbaba devam ediyor ;
- " sayın Başkanım , galatosoro takımının başkanı da çok olmaya başladı , bizi dürüst davranmamız için
sıkıştırıyor "
-" sittiret inbeyi ya , bu adamdan kesin kurtulmamız lazım , ne yapıp edip bunların başkanlık seçimlerinde öbür vatandaşı desteklememiz lazım "
-" tamam da başkanım bunu nasıl yapcez ? "
-" kolay kardeşim çok kolay. Zaten onların içinde de bie yığın hizipçi var . Sonradan kulübe üye olanları sevmeyen gelenekçiler var , onları destekleriz olurbiter "
-" vay be Başkanım muazzamsınız . Haa bir de tüpkafalı yıldorombo başkan var , onunda gombasına kaşık daldırayım "
-" bende beraber , ayrıca eskigomo kulübünün başkanı bizi pasiflikle suçlamış , eşşekoğlu beş kulağın altıncı kulağı çıkar inşallah ."
-" pezo bu herif ya "
-" Fenerombo yöneticisi aradı beni -" başkanım finans durumumuz çok kötü ne olur bizim puanımızı silin yoksa kötü şeyler olacak " dedi .
-" Başkanım bu bütün suçlamaları kabul etmektir değilmi ? "
-" tamam da koçum onların başkanları da bizi küme düşürün diyor . Yani herkes ayrı telden çalıyor . sıçırganlığını höttürdüğümün herifleri ya"
- " ağzınıza sağlık başkanım , bende beraber . Başkanım siz giderseniz ben başkan olabilirmiyim ?. Ben hepsinin analarını avradlarını uygun bir butik de giydiririm modaya uygun olarak . "
GAZETELER .
Ülke futbolu kaosta
Bu kaostan çıkmamız için başbakanın bu olayları parmaklaması lazım .
Spor muhabirleri; -" kimin eli kimin şeyinde belli değil " " Başkan çık konuş " " Fenerombo Başkanı intikam alır " gibi demeçler verdiler .
Bu arada UEFA Başkanı na mektup yazan Fenerombo kulübü Başkanı , kendisine mektuplarına cevap vermediği için darıldığını belirtti .
Memleketin Holdinglerinden birinin veliahtı bir konferans da " federasyonun miyadını doldurduğunu ve en kısa zamanda federasyonu dedesine şikayet edeceğini beyan etmiştir.
Sonuç olarak Patagonya Futbolu , insanların karakterlerine uygun bir hale gelmiştir .
Hayırlı uğurlu olsun . Allah ıslah etsin , allahın dediği olur , her işte hayır vardır .
Son olarak;
" eski düşmanlar birdenbire dost oldu " .
30 Ocak 2012 Pazartesi
28 Ocak 2012 Cumartesi
BİR BAŞKANDAN UEFA BAŞKANI NA MEKTUP.
Futbol dünyasının yetiştirmiş olduğu müstesna kişilik , Fransa nın en önemli spor adamı , futbol dünyasının çok değerli kişiliği , yakın dostum , canımdan çok sevdiğim arkadaşım Mişel .
Umarım iyi ve sıhhattesindir . Ailen ve yakınların da sıhhat ve afiyettedir inşallah .
Mektubuma başlamadan önce tüm Fransa halkına saygılarımı sevgilerimi ve yeni yılda iyi dileklerimi gönderirim .
Allah tüm mümin fransa halkının yanında olsun , tuttukları altın etsin , tutamadıkları gümüş olsun . Herkesin elindeki .
Değerli dostum Mişel . Biliyorsun sen İstanbul a geldiğinde ben hür bir insandım , ne güzeş şen şakrak şakıyordum , hatta Bizim Stad da sen de benimle beraber şakımıştın .
O günden bugüne çok şey değişti dostum . Ben koca Başkan'ı tutup mapuslara attılar .
3-5 maçta şike yaptığımı - tamam tamam 13-14 olsun ) iddia ediyorlar ve benim savunmamı almadan içeri tıktılar .
Halbuki benim daha ne güzel planlarım (!) vardı türk futbolu için .
Tüm federasyon yetkilileri ve hakemler ve diğer takımların oyuncuları ile kurmuş olduğum dostane ve yakın ilişkiler sayesinde devrim yapmak üzereydim. Ama bırakmadılar .
Devrim karşıtları her zaman olduğu gibi gene sahne aldılar ve Türkiyemizin geri kalmasına sebeb oldular .
Ben soğuk ve kötü renkli demir parmaklıklar arkasında ölüm kalım savaşı verirkene , aç bilaç kuru ve pilava talim ederkene, bu Salatasaray lı hain yöneticiler tutturmuşlar 58. madde kalkmasın diye .
Başınıza çalın o maddeyi . oooohhh bende aynı fikirdeyim işte . Bu da size kapak olsun .
Dostum Mişel , nerede kalmıştık ?
Haa Türk Futbolunun ve tabii ki yayıncı kuruluşdan gelecek mangizlerin hatırı için lütfen duruma el koy ve bizi küme düşürsünler , yani kolumuzu kessinler .
Çünki kesilen kol daha güçlü olarak yerine gelir . Ama düşürmezlerse de kabulümüz.
Eğer bizi buradan kurtarırsan senin tuttuğun takımın kazanması için tüm girişimleri yapar , gerekli bağlantiları Cemil , İlhan ve tüm diğer elemanlarım tarafından yaptırırım . Fransa Futbol federasyonundaki bağlantılarım ile şampiyonluğunuz garanti olur .
Ermeni tasarısı gibi para kazandırmayan tüm girişimlerin aramızı bozamayacağını belirtir . , ulu tanrıdan seninle beraber olmasını niyaz eylerim .
Seni çok seven kadim dostun
Kurbalığıdere Spor Kulübü Başkanı
Dürüst Teşvik.
Umarım iyi ve sıhhattesindir . Ailen ve yakınların da sıhhat ve afiyettedir inşallah .
Mektubuma başlamadan önce tüm Fransa halkına saygılarımı sevgilerimi ve yeni yılda iyi dileklerimi gönderirim .
Allah tüm mümin fransa halkının yanında olsun , tuttukları altın etsin , tutamadıkları gümüş olsun . Herkesin elindeki .
Değerli dostum Mişel . Biliyorsun sen İstanbul a geldiğinde ben hür bir insandım , ne güzeş şen şakrak şakıyordum , hatta Bizim Stad da sen de benimle beraber şakımıştın .
O günden bugüne çok şey değişti dostum . Ben koca Başkan'ı tutup mapuslara attılar .
3-5 maçta şike yaptığımı - tamam tamam 13-14 olsun ) iddia ediyorlar ve benim savunmamı almadan içeri tıktılar .
Halbuki benim daha ne güzel planlarım (!) vardı türk futbolu için .
Tüm federasyon yetkilileri ve hakemler ve diğer takımların oyuncuları ile kurmuş olduğum dostane ve yakın ilişkiler sayesinde devrim yapmak üzereydim. Ama bırakmadılar .
Devrim karşıtları her zaman olduğu gibi gene sahne aldılar ve Türkiyemizin geri kalmasına sebeb oldular .
Ben soğuk ve kötü renkli demir parmaklıklar arkasında ölüm kalım savaşı verirkene , aç bilaç kuru ve pilava talim ederkene, bu Salatasaray lı hain yöneticiler tutturmuşlar 58. madde kalkmasın diye .
Başınıza çalın o maddeyi . oooohhh bende aynı fikirdeyim işte . Bu da size kapak olsun .
Dostum Mişel , nerede kalmıştık ?
Haa Türk Futbolunun ve tabii ki yayıncı kuruluşdan gelecek mangizlerin hatırı için lütfen duruma el koy ve bizi küme düşürsünler , yani kolumuzu kessinler .
Çünki kesilen kol daha güçlü olarak yerine gelir . Ama düşürmezlerse de kabulümüz.
Eğer bizi buradan kurtarırsan senin tuttuğun takımın kazanması için tüm girişimleri yapar , gerekli bağlantiları Cemil , İlhan ve tüm diğer elemanlarım tarafından yaptırırım . Fransa Futbol federasyonundaki bağlantılarım ile şampiyonluğunuz garanti olur .
Ermeni tasarısı gibi para kazandırmayan tüm girişimlerin aramızı bozamayacağını belirtir . , ulu tanrıdan seninle beraber olmasını niyaz eylerim .
Seni çok seven kadim dostun
Kurbalığıdere Spor Kulübü Başkanı
Dürüst Teşvik.
26 Ocak 2012 Perşembe
HEP BERABER ÇOK YAKINDA MORTO ...
Belki biliyorsunuzdur, doğadaki gerek her türlü ürünler gerekse doğadaki çeşitli olaylar, sürekli bir çeşit zararlı ışınlar yayıyor.
Cep telefonları’nın yaydığı radyasyonlu dalgalar konusunda yıllarca uyarılıyoruz .
Kimi bilim adamına gore Röntgen cihazı bile cep telefonlarından daha az radyasyon yayıyor
Demekki, bundan sonra ufak bir röntgen cihazı alacağız, hem röntgen çekip hem konuşacağız dermişim .
Gerçi hepinizin bilmediği bir konu var . Sabahtan akşama kadar dizi seyredip, radyasyonlu cep telefonlarınızla çan çun ederseniz , tabiiki bir boktan haberiniz olmaz . öyle tın tın olursunuz işte ..
Bir kere elektromanyetik dalgalar ile radyasyon arasında fark vardır . Ama siz cahiller bu ikisini hep karıştırıyorsunuz . Bir çok deyimi karıştırdığınız gibi . Mesela ‘’ teşbihte hata olmaz “ yerine “ temsilde hata olmaz ‘’ veya “ tesbihte hata olmaz “ denildiği gibi .
Her madde ve cihaz etrafına belirli oranlarda enerji bırakır . Bunlar radyasyon değildir .
Dünya Sağlık Örgütü tarafından cep telefonlarının 2B risk grubuna alındığını söylüyorum .
Bu 2B grubu içerisinde , şimdi dikkatli durum , Turşu ve kahve de var . Var ama, tabii sizin de bir küp turşu yiyeceğinizi beklemiyoruz .Eğer yerseniz , çöp tenekenizi pardon midenizi bozarsınız .
Veyahutta oturup 15 fincan, eğer kıroysanız bardak, kahve içerseniz, cep telefonundan aldığınız elektromanyetik dalgadan daha fazla zarar görürsünüz.
Veya TV de saatlerce siyasetçileri seyrederseniz manyak olursunuz . Gerçi bir değişiklik olmaz ama !
Sonracığıma, cep telefonundan aldığınız zararlı dalgaların etkisini azaltabilmeniz için alınacak önlemler belli . Kulaklık kullanın , jep telefonunuzu kulağınızdan uzak tutun , aranıza bir parmak koyun , genital bölgenizde tutmayın yoksa kuş ötmez filan falan gibi önlemler alabiliyorsunuz .
Ama yemeye ,içmeye bir çözüm getirmiyor bilim adamları pardon insanları .( yaa güzel arkadaşlar bu '' Bilim insanı '' lafına da fena takıldım vallahi . Kaç tane bilim karısı gördünüz yada duydunuz ? )
Şu cinsel eşitlik diye diye tüm erkekleri nonoş yapacak bunlar . Galiba erkekler konusunda gizli bir plan yürütmeye konuldu. Dikkat edelim lütfen .
Dolayısıyla bırakın sürekli kabuslar görmeyi, her şeyi kararında yapın . Ne saatlerce telefon ile boş boş konuşun, ne de öküzler gibi bir oturuşta 2 porsiyon mantı veya bir paket çiğdem çekirdek yiyin .
İnsan olun insan.. Adamı hasta etmeyin.
24 Ocak 2012 Salı
AYDINLIKTAN KORKAN KARANLIK TİPLERDEN SAKININ..
Soğuk gerçekte varmıdır ?
Esasında soğuk diye bir şey yoktur , fizik kanunlarına göre , gerçekte soğuğu bize düşündüren şey , ısının yokluğudur .
Peki, gerçekte karanlık varmıdır ?
Karanlık ta gerçekte varolmayan bir kavramdır . Karanlık aslında Işığın yokluğudur .
Kötülük de , karanlık ve soğuk gibi gerçekte varolmayan bir kavramdır . Hiçbir şey kötülüğü yaratmadı . Kötülük bir insanın kalbinde, insan sevgisi olmadan gerçekleştirdiği şeylerden ibarettir .
Bu ülkede birisi çıktı Işığı yaktı -1923 , birileri bu ışığı söndürmeye çalışıyor .
İçimizdeki sevgiyi de öldürmeye başladıkları için tüm kötülükler ortaya çıkmaya başladı .
Para için kendimizi ve ülkemizi satmaya başladık .
Durum vahim . Nasıl toparlanırız bilinmez .
Adam ne demiş :
"Bir çocuğun karanlıktan korkmasını herkes kolaylıkla hoşgörebilir. Yaşamın asıl trajedisi, büyüklerin ışıktan korkmasıdır " .
Arap baharını çok dikkatli irdeleyin. diktatörlükten kurtulmak için kandırıldılar ve kendilerini yavaş yavaş şeriatın kucağına atmaya başladılar .
İyi kötü yanan ışığı , söndürmeye başlıyorlar .
Size verilen aklı kullanın . Çok şeyler yapmaya muktedirsiniz . Bütün güç içinizde mevcut .
Sevgiyi besleyin , Işığı yanık tutun .
Yoksa aklınızı alırlar ..
Zaten çok da akıllı değildik laf aramızda . Bari kalana sahip olun..
22 Ocak 2012 Pazar
UÇUÇ BÖCEĞİ NE OLUR BENİM ÜSTÜMDE KAL ..
Yepyeni bir haftaya başlıyoruz.
Umudumuz varmı ? çoğumuzun olmadığı bir gerçek .
Tanrı, bize yardımcı olurmu ? ııh . Dünya nüfusu 1 milyara dayandığında güç bela başa çıkıyordu . Şimdi hayatta ilgilenemiyor .
Bıraktı bizi kendimizle , kendilerimzle başbaşa , omuz omuza , kolkola .
Tabii bu şartlar altında yapılacak en iyi şey . İlim ve Bilim'e kol kanat germek . Bilim le kolkola girmek .
Girdin girdin , giremedin doğru Falcılara , büyücülere ve sanki kaybolmaya yüz tutmuş batıl itikatlarımıza geri dönmek .
Sabah yataktan kalkarken soldan kalktınızmıydı boku yersiniz . Sabahtan akşama kadar bir aksilik bir aksilik , tabii bu karakterinize uygun olarak işlerde boklar . Onun için kesinlikle sağdan kalkıyoz.
Doğru banyoya. Ne yapıyoruz ? önce sağ elimizi yıkıyoruz , sonra sol elimizi .
Saçlarımızı tarıyoruz ama dökülen saçları toplayıp biritiriyoruz . O saçları biz ölünce yakınlarımız mezara gömmesi gerekiyor . Çünki , kıyamet gününde o saçlar tekrar kafatasalarımıza uygun merciler tarafından ekilecek .
Aman, sakın saçlarınızı sokağa atmayın , cinler musallat olur , benden söylemesi .
Ulemalardan tarifini aldığınız uygun bir duayı kahvaltı eşliğinde ( tabii kahvaltı edecek vaktiniz var ise ) okuyun ve SAĞ ayağınızla bereket duası eşliğinde ev kapısından çıkın .
Bahçeden geçerken 4 yapraklı yonca bulmayı deneyin . Uğurlerın en bereketlisidir bkz:Garanti Bankası yıllık hesap cüzdanı ücreti, havale ücretleri gibi bilumum metodlar.
Yakınınızda tren geçidi var ise muhakkak altından geçin . Talebeyseniz sınıfınızı geçersiniz , derslerinizde muvaffak olursunuz . İş insanı iseniz işleriniz iyi gider .
Sokakta komşu veya esnaf elinizi sıkmak isterse muhakkak sağ elimizi uzatıyoruz . Sol eli şeytan sıkar .. görürsünüz o zaman nasıl el sıkılıyormuş .
Plakası 13 olan otobüs , dolmuş taksi kullanmıyoruz .Son yemeği unutmayın !!
En kısa sürede bir hoca bulup bereket duası okutuyoruz ve muska haline getirdiğimiz versiyonu nu boynumuza , diğerini işyerimizde kapının nah tam karşısına asıyoruz.
Sakın ha kendiniz bu duayı okuyup , tanrıdan yardım dilenmeyin , kabul olunmuyormuş . İllahiki aracı kullanılacak . Hocanın sakalının en az 10cm uzunlukta olması ve dua yazılmadan önce yukarıdan aşağı sıvazlanması lazım .
Dükkanınızı , bereket dışarı kaçıp gitmesin diye , dışarıdan içeriye süpürün .
Çaycıya acele bir sade kahve söyleyin .
Falınıza baktırın muhakkak . Tüm mahalleler falcı bacılarla dolu .
Söyledikleri , uygunsuz , saçma sapan , size iyi gelmeyen şeylere kesinlikle inanmayın , kesin Şeytan'ın parmağı vardır.
Güzel dilekleri alın ve arkadaşlarınıza anlatın , gerçekleştirmek için çırpının .
Size iyi bir hafta diliyorum .
Haa unutmadan söyleyeyim , eğer sakallı iseniz ve sakalınıza böcek kaçarsa hemen kesin , yoksa cehenneme yol olur .
Demedi demeyin !!
Bu söylediklerimi lütfen gırgıra almayın . Bir ara bana uğrayında size üzerime konan uğur böceğini japonla nasıl yakama yapıştırdığımı göstereyim .
Umudumuz varmı ? çoğumuzun olmadığı bir gerçek .
Tanrı, bize yardımcı olurmu ? ııh . Dünya nüfusu 1 milyara dayandığında güç bela başa çıkıyordu . Şimdi hayatta ilgilenemiyor .
Bıraktı bizi kendimizle , kendilerimzle başbaşa , omuz omuza , kolkola .
Tabii bu şartlar altında yapılacak en iyi şey . İlim ve Bilim'e kol kanat germek . Bilim le kolkola girmek .
Girdin girdin , giremedin doğru Falcılara , büyücülere ve sanki kaybolmaya yüz tutmuş batıl itikatlarımıza geri dönmek .
Sabah yataktan kalkarken soldan kalktınızmıydı boku yersiniz . Sabahtan akşama kadar bir aksilik bir aksilik , tabii bu karakterinize uygun olarak işlerde boklar . Onun için kesinlikle sağdan kalkıyoz.
Doğru banyoya. Ne yapıyoruz ? önce sağ elimizi yıkıyoruz , sonra sol elimizi .
Saçlarımızı tarıyoruz ama dökülen saçları toplayıp biritiriyoruz . O saçları biz ölünce yakınlarımız mezara gömmesi gerekiyor . Çünki , kıyamet gününde o saçlar tekrar kafatasalarımıza uygun merciler tarafından ekilecek .
Aman, sakın saçlarınızı sokağa atmayın , cinler musallat olur , benden söylemesi .
Ulemalardan tarifini aldığınız uygun bir duayı kahvaltı eşliğinde ( tabii kahvaltı edecek vaktiniz var ise ) okuyun ve SAĞ ayağınızla bereket duası eşliğinde ev kapısından çıkın .
Bahçeden geçerken 4 yapraklı yonca bulmayı deneyin . Uğurlerın en bereketlisidir bkz:Garanti Bankası yıllık hesap cüzdanı ücreti, havale ücretleri gibi bilumum metodlar.
Yakınınızda tren geçidi var ise muhakkak altından geçin . Talebeyseniz sınıfınızı geçersiniz , derslerinizde muvaffak olursunuz . İş insanı iseniz işleriniz iyi gider .
Sokakta komşu veya esnaf elinizi sıkmak isterse muhakkak sağ elimizi uzatıyoruz . Sol eli şeytan sıkar .. görürsünüz o zaman nasıl el sıkılıyormuş .
Plakası 13 olan otobüs , dolmuş taksi kullanmıyoruz .Son yemeği unutmayın !!
En kısa sürede bir hoca bulup bereket duası okutuyoruz ve muska haline getirdiğimiz versiyonu nu boynumuza , diğerini işyerimizde kapının nah tam karşısına asıyoruz.
Sakın ha kendiniz bu duayı okuyup , tanrıdan yardım dilenmeyin , kabul olunmuyormuş . İllahiki aracı kullanılacak . Hocanın sakalının en az 10cm uzunlukta olması ve dua yazılmadan önce yukarıdan aşağı sıvazlanması lazım .
Dükkanınızı , bereket dışarı kaçıp gitmesin diye , dışarıdan içeriye süpürün .
Çaycıya acele bir sade kahve söyleyin .
Falınıza baktırın muhakkak . Tüm mahalleler falcı bacılarla dolu .
Söyledikleri , uygunsuz , saçma sapan , size iyi gelmeyen şeylere kesinlikle inanmayın , kesin Şeytan'ın parmağı vardır.
Güzel dilekleri alın ve arkadaşlarınıza anlatın , gerçekleştirmek için çırpının .
Size iyi bir hafta diliyorum .
Haa unutmadan söyleyeyim , eğer sakallı iseniz ve sakalınıza böcek kaçarsa hemen kesin , yoksa cehenneme yol olur .
Demedi demeyin !!
Bu söylediklerimi lütfen gırgıra almayın . Bir ara bana uğrayında size üzerime konan uğur böceğini japonla nasıl yakama yapıştırdığımı göstereyim .
18 Ocak 2012 Çarşamba
TÜM DÜNYA HALKINDAN, ATATÜRK ADINA ÖZÜR DİLİYORUM .
19.Mayıs.1919 .
Memleket fakru zaruret içerisinde .
Tüm kalelerimiz harici ve dahili düşman arkadaşlar tarafından ele geçirilmiş.
Tüm tersane, istasyon , cami, fabrika , bar, pavyon ne varsa istila edilmiş .
Yabancı askerler, zavallı perişan osmanlı halkına zulüm etmek ne kelime, işkence ediyorlar.
Vatandaşın teki, arkadaşlarını toplamış, Anadolu ya geçip " bari şu insanları, vatanımızı düşmanlardan kurtarayım " demiş.
Aç, susuz, perişan, silahsız, yemeksiz vaziyette gavurlarla savaşa savaşa vatanı kurtarmış.
Tabii bu mücadeleye başlarken ilk iş baştaki tarihte Samsun'a çıkmak olmuş . Kısacası 19.Mayıs tarihi bir başlangıçdır.
Senelerdir okulların katkısıyla bu muhteşem gün coşkuyla kutlanır .
Hatırladığım kadarıyla büyük bir coşku içerisinde giderdik sitadyuma . Ne yalan söyleyeyim , hem coşku yaşardık hemde dersleri kırdığımız için sevİnç duyardık .
Meğerse Atamızın bu yaptığı pekde doğru bir hareket değilmiş .
Allahın kışında, mayısın dondurucu soğuğunda 19.Mayıs gibi dini bir değeri olmayan bir günde , senin ne işin var arkadaş vapurlarla Samsun'a çıkıyorsun .
Bekleyemezmiydi ülkeyi kurtarma projen bir kaç ay daha ?
Yok olmaz dimi, illahi ki işgüzarlık edeceksin .
Bak gördünmü yaptığını , yıllardır çocuklar mayısın dondurucu soğuğunda hoplayıp,zıplıyorlar ve taptıkları kimya, bioloji,tarih gibi derlerinden geri kalıyorlar .
Neyse değerli bir devlet büyüğümüz çıktı, harika bir fikir ortaya attı da bu mezalimden kurtulmuş olduk .
Ben burada, Türk Gençliğine bu kadar senedir mezalim yapan Atamız adına özür diliyor ve tüm Samsun halkını da buna önayak oldukları için esefle kınıyorum .
Çok çok affedersiniz ...
Memleket fakru zaruret içerisinde .
Tüm kalelerimiz harici ve dahili düşman arkadaşlar tarafından ele geçirilmiş.
Tüm tersane, istasyon , cami, fabrika , bar, pavyon ne varsa istila edilmiş .
Yabancı askerler, zavallı perişan osmanlı halkına zulüm etmek ne kelime, işkence ediyorlar.
Vatandaşın teki, arkadaşlarını toplamış, Anadolu ya geçip " bari şu insanları, vatanımızı düşmanlardan kurtarayım " demiş.
Aç, susuz, perişan, silahsız, yemeksiz vaziyette gavurlarla savaşa savaşa vatanı kurtarmış.
Tabii bu mücadeleye başlarken ilk iş baştaki tarihte Samsun'a çıkmak olmuş . Kısacası 19.Mayıs tarihi bir başlangıçdır.
Senelerdir okulların katkısıyla bu muhteşem gün coşkuyla kutlanır .
Hatırladığım kadarıyla büyük bir coşku içerisinde giderdik sitadyuma . Ne yalan söyleyeyim , hem coşku yaşardık hemde dersleri kırdığımız için sevİnç duyardık .
Meğerse Atamızın bu yaptığı pekde doğru bir hareket değilmiş .
Allahın kışında, mayısın dondurucu soğuğunda 19.Mayıs gibi dini bir değeri olmayan bir günde , senin ne işin var arkadaş vapurlarla Samsun'a çıkıyorsun .
Bekleyemezmiydi ülkeyi kurtarma projen bir kaç ay daha ?
Yok olmaz dimi, illahi ki işgüzarlık edeceksin .
Bak gördünmü yaptığını , yıllardır çocuklar mayısın dondurucu soğuğunda hoplayıp,zıplıyorlar ve taptıkları kimya, bioloji,tarih gibi derlerinden geri kalıyorlar .
Neyse değerli bir devlet büyüğümüz çıktı, harika bir fikir ortaya attı da bu mezalimden kurtulmuş olduk .
Ben burada, Türk Gençliğine bu kadar senedir mezalim yapan Atamız adına özür diliyor ve tüm Samsun halkını da buna önayak oldukları için esefle kınıyorum .
Çok çok affedersiniz ...
16 Ocak 2012 Pazartesi
BÖYÜK ÜLKENİN SPORTİF FAALİYETLERİ ..
İlk defa 1969 yılıydı zannederim bir GS_FB maçında DB adlı bir hakem bizi çıldırtmıştı ve inanılmaz yanlı kararlarla maçı FB ye vermişti .
Ben o zamanlar 12 yaşındaydım ve sinirimden kudurmuştum .
Lanet olsun böyle spora demiştim .
O yıldan bu yana tam 44 sene geçmiş ve hiçbir şey düzelmediği gibi , tersi bir durum ortaya çıkmış. Yani ahlak çöküntüsü had safhaya ulaşmış .
Diyeceksinizki; -'' sende amma gamlı baykuşsun, bayılıyorsun abartmaya '' .
Vallahi bu ülkenin son yıllarda yaşadığı skandallara , dosyalara bir göz atarsanız göreceksiniz ki benim anlatmaya calıştığımdan çok daha vahim bir durum söz konusu .
Eğitim deki skandallar , sağlık daki dosyalar, efendim gümrükdeki yolsuzluklar, politika zaten tam komedi filan derken Spor'un bunun dışında kalabileceğini düşünmek saflık olurdu .
Zaten yıllardır konuşulup durur ama hep sümenaltı edilirdi .
Bugün sadece 2-3 kulübü suçlamak doğru olmaz . Tüm kulüpler bir şekilde bu işlere bulaşmışlardır .
Kuşkunuz mu var ? siz o zaman Mars tan gelmişsiniz arkadaş.
Seneye Bank Asya 1. Lig'i bayağı heyecanlı olacak gibi . Şimdiden herkese iyi eğlenceler .
Sporu kirletenler var ise hepsini Sultanahmet meydanında sallandırmak lazım .
Birini sallandırın, bakın nasıl düzelmeyecek geri kalanlar .
Düzelmez oğlu düzelmez .
DNA yapımız bozuk beyler ..
ABD oynadı genlerimizle, yoksa biz harika ari bir ırk imişdik. .
Hep beraber Kümeye ...
Ben o zamanlar 12 yaşındaydım ve sinirimden kudurmuştum .
Lanet olsun böyle spora demiştim .
O yıldan bu yana tam 44 sene geçmiş ve hiçbir şey düzelmediği gibi , tersi bir durum ortaya çıkmış. Yani ahlak çöküntüsü had safhaya ulaşmış .
Diyeceksinizki; -'' sende amma gamlı baykuşsun, bayılıyorsun abartmaya '' .
Vallahi bu ülkenin son yıllarda yaşadığı skandallara , dosyalara bir göz atarsanız göreceksiniz ki benim anlatmaya calıştığımdan çok daha vahim bir durum söz konusu .
Eğitim deki skandallar , sağlık daki dosyalar, efendim gümrükdeki yolsuzluklar, politika zaten tam komedi filan derken Spor'un bunun dışında kalabileceğini düşünmek saflık olurdu .
Zaten yıllardır konuşulup durur ama hep sümenaltı edilirdi .
Bugün sadece 2-3 kulübü suçlamak doğru olmaz . Tüm kulüpler bir şekilde bu işlere bulaşmışlardır .
Kuşkunuz mu var ? siz o zaman Mars tan gelmişsiniz arkadaş.
Seneye Bank Asya 1. Lig'i bayağı heyecanlı olacak gibi . Şimdiden herkese iyi eğlenceler .
Sporu kirletenler var ise hepsini Sultanahmet meydanında sallandırmak lazım .
Birini sallandırın, bakın nasıl düzelmeyecek geri kalanlar .
Düzelmez oğlu düzelmez .
DNA yapımız bozuk beyler ..
ABD oynadı genlerimizle, yoksa biz harika ari bir ırk imişdik. .
Hep beraber Kümeye ...
15 Ocak 2012 Pazar
KOPYA ÇEKMEYIN ARKADAŞLAR...
Bir ülke düşünün ki , tüm eğitim sistemi kopyacılık üstüne kurulmuş olsun .
Maalesef tüm geri kalmış toplumlarda bu böyledir . Çağdaş eğitime geçmekte zorlanırlar .
Hele hele dini , kendilerine rehber kabul etmiş . dogmalarla idare edilen , katı geleneksel kurallara çılgınlar gibi bağlı toplumlarda , eğitim tam bir çıkmaza girer.
Böyle toplumlarda , yobaz vatandaşlar bilimin öne çıkıp insanların bazı gerçekleri idrak etmesinden korktukları için , suskun gençlik yaratmak için ellerinden geleni yaparlar .
Mesela bu günlerde , ellerinden gelse CERN deneylerini durdurmak için delilik bile yaparlar . Çünki , biraz mantıklı olan herkes , sonucun bazı kişiler için felaket olacağını görmektedir .
İşte bu korkularından dolayı , bilimsel kurumları - Tübitak gibi - ellerine geçirmek için utanmazca çeşitli ayak oyunları sergilerler ve tabii başarılı olurlar .
Bunlara ilaveten , gençliği mantık , felsefe , ilim, bilim den uzak tutabilmek için okullarda Darwin Teorisi ni yasaklamaya kadar varan aşağılık davranışlar içine girerler .
Kopyacılık deyince de, geri kalmışların ilerlemişlerin yaptığı herşeyi taklit etmesi gelir .
Toprağı bol olsun Lefter hakikaten inanılmaz bir futbolcuydu , ama gelin görünki , kıymete binmesi çok çok geç oldu .
Galatasaray ın Metin Oktay ile ilgili 30 sene önce başlatmış olduğu , Değer Verme Operasyonu nu kıskanan FBahçe çok geç de olsa aynı şeyi unutmuş olduğu futbolcusu Lefter için yapmaya kararverdi ve 3.Mayıs.2009 tarihinde heykelini dikti .
Dediğim şu ki , Galatasaray 400 senelik kökleri sağlam bir kuruluştur . Onun için sadece 100 yıllık bir tarihi olan F,Bahçe nin GS den öğreneceği çok şey vardır .
Yeterki doğruyu bulmak isteyin .
Eyy Türkiye Gençliği (!)
Memleketin tüm kaleleri fethedilmiş ,seni özgürlüklerinden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici ( ABD de bir eyaletden ) dostların(!) olacaktır .İşte bu şerait içinde muhtaç olduğun kudret TV lerdeki diziler de ve hergün gönderdiğiniz onlarca SMS lerde dir .
Haa bu arada Bağdat Caddesinde turlamalarınızı devam ettirmenizde ittifak kurmanız için faydalı olacaktır .
Hadi bakalım kolay gelsin .
Maalesef tüm geri kalmış toplumlarda bu böyledir . Çağdaş eğitime geçmekte zorlanırlar .
Hele hele dini , kendilerine rehber kabul etmiş . dogmalarla idare edilen , katı geleneksel kurallara çılgınlar gibi bağlı toplumlarda , eğitim tam bir çıkmaza girer.
Böyle toplumlarda , yobaz vatandaşlar bilimin öne çıkıp insanların bazı gerçekleri idrak etmesinden korktukları için , suskun gençlik yaratmak için ellerinden geleni yaparlar .
Mesela bu günlerde , ellerinden gelse CERN deneylerini durdurmak için delilik bile yaparlar . Çünki , biraz mantıklı olan herkes , sonucun bazı kişiler için felaket olacağını görmektedir .
İşte bu korkularından dolayı , bilimsel kurumları - Tübitak gibi - ellerine geçirmek için utanmazca çeşitli ayak oyunları sergilerler ve tabii başarılı olurlar .
Bunlara ilaveten , gençliği mantık , felsefe , ilim, bilim den uzak tutabilmek için okullarda Darwin Teorisi ni yasaklamaya kadar varan aşağılık davranışlar içine girerler .
Kopyacılık deyince de, geri kalmışların ilerlemişlerin yaptığı herşeyi taklit etmesi gelir .
Toprağı bol olsun Lefter hakikaten inanılmaz bir futbolcuydu , ama gelin görünki , kıymete binmesi çok çok geç oldu .
Galatasaray ın Metin Oktay ile ilgili 30 sene önce başlatmış olduğu , Değer Verme Operasyonu nu kıskanan FBahçe çok geç de olsa aynı şeyi unutmuş olduğu futbolcusu Lefter için yapmaya kararverdi ve 3.Mayıs.2009 tarihinde heykelini dikti .
Dediğim şu ki , Galatasaray 400 senelik kökleri sağlam bir kuruluştur . Onun için sadece 100 yıllık bir tarihi olan F,Bahçe nin GS den öğreneceği çok şey vardır .
Yeterki doğruyu bulmak isteyin .
Eyy Türkiye Gençliği (!)
Memleketin tüm kaleleri fethedilmiş ,seni özgürlüklerinden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici ( ABD de bir eyaletden ) dostların(!) olacaktır .İşte bu şerait içinde muhtaç olduğun kudret TV lerdeki diziler de ve hergün gönderdiğiniz onlarca SMS lerde dir .
Haa bu arada Bağdat Caddesinde turlamalarınızı devam ettirmenizde ittifak kurmanız için faydalı olacaktır .
Hadi bakalım kolay gelsin .
11 Ocak 2012 Çarşamba
HAYVAN MI İNSAN MI DAHA HAYVAN .
Hayvanları nedense her zaman es geçmişizdir .
Onlara yeterli önemi verdiğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz .
Ya da kendinizi kandırıyorsunuz .
Kaçımız, sokakta yaralı veya bacağı kırılmış bir hayvan görüpte oncağızı veterinere götürmüşüz .
Kimse, kimseyi kandırmasın, hiçbirimiz hayvanlara karşı yeterli derecede duyarlı değiliz .
Hele hele islamiyetin ince bir kolu olan şafilik de köpeklere karşı bir davranış tutumu varki " utanç verici".
Zannedersiniz ki onlar şeytan, insanları kötü yola düşürmek için gönderilmişler .
Ama deyimlere gelince, hayvansız yapamayız .
Gerek kötülükleri belirtmek , gerekse ders vermek için hep hayvan çeşitlerini kullanırız .
Kadınları tasvir etmek için muhakkak bir hayvan kullandığımız gibi , hayatımızın her icraatını anlatmak için gene bir hayvan kullanırız.
Kaıdnlardan beklediğimizi alamazsak onlara KEDİ gibi nankör deriz .
Konu mefatimiz olduğu zaman; KAZ gelecek yerden TAVUK esirgenmez deriz .
Şanslı bir icraat yaptığımız da ise TURNA yı gözünden vurduğumuzu anlatırız. Hayvandaı neden gözünden vururuz oda belli değil .
Yaptığımız bir işe başkasının bulaşmasını istemediğimiz zamanlarda: Her KOYUN kendi bacağından asılır .
Birisi fazla sorun olmaya başladığı zaman, kendimizi avutmak için; " havlayan KÖPEK ısırmaz ".
Genç biri bizimle kafa bulduğu zaman ise '' KURT kocayınca ÇAKAL ın maskarası oluverir."
Bebeklerimizi LEYLEK ler getirir . Dolayısıyla kadınlarımız sürekli baş ağrısı çekebilirler !
Birşeyin tehlikesini önemsemediğimizi anlatacağımız zaman " AT ın ölümü arpadan olur "
Cesaret gereken durumlarda " ölmüş EŞŞEK KURT dan korkmaz"
Birisi anlamadığı konularda boş boş konuşmaya başlarsa " erken öten HORUZ un başını kesiverirler'' olur biter . Kimsede'' ya bu horozunbaşını niye keserler arkadaş'' diye merak etmez .
Gücü anlatmak için " ASLAN gibi adam "
Pasif birini tarif etmek için " KOYUN gibi "
İtaatkar birini " KÖPEK gibi sadık " diye anlatırız .
Kafası az çalışanlara da " KUŞ beyinli '' deriz .
Daha neler neler , maydanozlu köfteler .
Kimse de dönüp " ulan biz hayvanlara laf edeceğimize kendimize bakalım, gezegeni mahvettik , savaşıp duruyoruz , bütün yaptığımız üremek "gibi bir analiz yapmıyor .
Bırakın hayvanları mutlu mutlu yaşasınlar. Bari onları kendimize benzetmeyelim .
Tamam mı HAYVAN herifler ...
Onlara yeterli önemi verdiğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz .
Ya da kendinizi kandırıyorsunuz .
Kaçımız, sokakta yaralı veya bacağı kırılmış bir hayvan görüpte oncağızı veterinere götürmüşüz .
Kimse, kimseyi kandırmasın, hiçbirimiz hayvanlara karşı yeterli derecede duyarlı değiliz .
Hele hele islamiyetin ince bir kolu olan şafilik de köpeklere karşı bir davranış tutumu varki " utanç verici".
Zannedersiniz ki onlar şeytan, insanları kötü yola düşürmek için gönderilmişler .
Ama deyimlere gelince, hayvansız yapamayız .
Gerek kötülükleri belirtmek , gerekse ders vermek için hep hayvan çeşitlerini kullanırız .
Kadınları tasvir etmek için muhakkak bir hayvan kullandığımız gibi , hayatımızın her icraatını anlatmak için gene bir hayvan kullanırız.
Kaıdnlardan beklediğimizi alamazsak onlara KEDİ gibi nankör deriz .
Konu mefatimiz olduğu zaman; KAZ gelecek yerden TAVUK esirgenmez deriz .
Şanslı bir icraat yaptığımız da ise TURNA yı gözünden vurduğumuzu anlatırız. Hayvandaı neden gözünden vururuz oda belli değil .
Yaptığımız bir işe başkasının bulaşmasını istemediğimiz zamanlarda: Her KOYUN kendi bacağından asılır .
Birisi fazla sorun olmaya başladığı zaman, kendimizi avutmak için; " havlayan KÖPEK ısırmaz ".
Genç biri bizimle kafa bulduğu zaman ise '' KURT kocayınca ÇAKAL ın maskarası oluverir."
Bebeklerimizi LEYLEK ler getirir . Dolayısıyla kadınlarımız sürekli baş ağrısı çekebilirler !
Birşeyin tehlikesini önemsemediğimizi anlatacağımız zaman " AT ın ölümü arpadan olur "
Cesaret gereken durumlarda " ölmüş EŞŞEK KURT dan korkmaz"
Birisi anlamadığı konularda boş boş konuşmaya başlarsa " erken öten HORUZ un başını kesiverirler'' olur biter . Kimsede'' ya bu horozunbaşını niye keserler arkadaş'' diye merak etmez .
Gücü anlatmak için " ASLAN gibi adam "
Pasif birini tarif etmek için " KOYUN gibi "
İtaatkar birini " KÖPEK gibi sadık " diye anlatırız .
Kafası az çalışanlara da " KUŞ beyinli '' deriz .
Daha neler neler , maydanozlu köfteler .
Kimse de dönüp " ulan biz hayvanlara laf edeceğimize kendimize bakalım, gezegeni mahvettik , savaşıp duruyoruz , bütün yaptığımız üremek "gibi bir analiz yapmıyor .
Bırakın hayvanları mutlu mutlu yaşasınlar. Bari onları kendimize benzetmeyelim .
Tamam mı HAYVAN herifler ...
9 Ocak 2012 Pazartesi
KAPAK KIMLERE LAZıM ..
Geçen senelerde neler olmuştu Türkiyemizde hatırlayın .
Skandallar skandalları , olaylar olayları kovalamıştı .
Sinop taki halk nükleer santraller ''Hayır '' demek , hükümeti bu projesinden dolayı protesto etmek için sokaklara döküldümü ? Evet
Fındıklarına düşük taban fiyatı verildiği için veryansın eden Ordu , Giresun lu kardeşlerimiz küfür kıyamet
hükümeti protesto etdimi ? evet
Protestocu öğretmenin öldürüldüğü Hopa denen kasabada insanlar hükümeti gaddarlıkla suçlayıp yürümedilermi ? evet
Çocuklarının sınavlarda hakları yenildi , soruları çaldılar diye hükümet yanlılarına lanet etmedilermi insanlar ? evet
KPSS sınavlarında , yandaşlar tarafından sorular çalınıp candaş memurlar mağdur edilp kandırılmadımı ? evet
Galatasaray taraftarlarına hakaret edilmedimi ? evet
Maaşına zam alamayıp , aç yattıklarını bağırıp çağıran emekliler değilmiydi ? evet
Kanlarına saygı duyulmayan şehitlerin aileleri değilmiydi mezarlarının başında lanet eden ? evet
Mazot paraları pahalı , elektrik faturaları korkunç diye , traktörlerini satan çiftçilikten vazgeçen yüzbinler bu memleketde değilmiydi ? evet
Hükümet hayvancılığa teşvik vermeyip , bu sektörü bitirdi , bizi mahvetti diyen hayvanlar pardon hayvancılar bu ülke insanlarımıydı ? evet
Her yürüdükleri yerde polisten dayak yiyen öğrenciler değilmiydi ? evet
Tam gün yasasına karşı gelen sağlık sektörü çalışanları bu memleketde değilmiydi ? evet
Dünyanın en pahalı benzinini bize geçiren bu hükümet değilmiydi ? evet
Korkunç bir işsizlik yokmuydu bu toprak parçası üzerinde ? evet
Şerefli ordumuz param parça edilmedimi ve biz bunu intikam olarak görmedik mi ? Evet
Demekki bu protestoları ,mutsuzlukları , bize bildiren gazeteler , TV ler , yazarlar , çizerler şaka yapıyorlarmış. Demekki memleketde herşey iyimişde bizi kandırmışlar .
Herkes mutluymuş demekki .
Son anketlere göre baştaki arkadaşlar açık ara önde görünüyorlarmış .Demekki ,ülkenin çoğunluğu mutlu gibi duruyor .
Dolayısıyla bir kesim mutlu olmasını bilmiyomuş . Yarından tezi yok her sabah kalkıp Balkona çıkıp '' ben mutluyum '' diye bağıracağım . Belki hakikaten sonunda mutlu olmayı , %50 mutlu kesim gibi olmayı becerebilirim .
Birden aklıma geldi; eskiden baş parmakla işaret parmağını birleştirip ensenize aşağıdan yukarıya doğru sürterler ve " gazoz ağacı " derlerdi . Demekki bize " açtım kapağını ona göre " demek istiyorlarmış.
Haa bir de şöyle bir tabir vardı " mal bu kapağın altındadır " .
Mutluyum , mutlusun , mutlu ...
BÜYÜK TÜRK MUCİZESİ " ÖSYM "
Eveett işte bir büyük Türk mucizesi daha …
Yüzlerce yıldır harika icatlara imza atmış bu kavim , en sonunda Eğitim Konusunda da bir büyük başarıya imza atmış oldu .Soruları ve cevapları şifreleyerek dünya tarihinde bir ilke imza atdık .
Şimdi haklı olarak '' ne bu icatlar '' diye soracaksınız . Haklısınız , bu icatları esasında sizde biliyorsunuz ama genede bir hatırlatmakta fayda var .
Gerçi bu icatları anlatmaya sayfalar yetmez ama , ben 5-6 tanesini anlatayım esas konumuza girmeden .
Hayali mobilya ihracatı , boş kamyonla yurt dışına çıkıp tıka basa mazot doldurup geri dönme , Sahte faturalarla SSK yı dolandırma , Minibüs içinde perakende satış fişi satışı , milletvekili sağlık karnesinde sünnet ve doğum masrafları ve daha nice saymakla bitmeyecek kıvraklıklar
Şimdi gelelim YGS da yapılan ve alışkanlık haline gelen bu kopya çekme ve yandaşlara yataklık mucizesine .
ÖSYM Başkanı çıktı aslanlar gibi aöıklamasını yaptı . Akabinde cumhurbaşkanı , gerisinde süvarileri Cemil Çiçek ve Nimet Çubukçu birer açıklama yaparak tatmin olduklarını söylediler
Zaten hükümetin kendi adamını sorgulayacak hali yok , dolayısıyla olay kapanmıştır .
Tanrı şahidimdir ben birşey yapmadım vallahi de billahi de tillahi de demiş Ösym Başkanı ama evde eşi hesap sormuş diye duyduk .
-'' karıcım ben geldim başkan kocan ''
-'' gel bakalım madem geldin gel içeri bari de otur anlat şu rezaleti ''
-'' ne rezaleti şekerim ne oldu ?''
-'' nemi oldu ? daha ne olacak gene bir çuval inciri berbat ettiniz dimi ? ya siz nasıl insanlarsınız bir şeyi beceremiyorsunuz ''
-'' şifrede sorun çıktı hanımcım.Vallahi bende anlamadım , halbuki ne güzel logaritmik hesapların cebirle şifrelenmesi ile .....''
-'' aferin aferin sana , ne demeliki sana , diyecek bir şey yok ''
-'' neden öyle diyorsun , vallahi benim kabahatim yok , bütün kabahat Dan Brown da ''
-'' o kim ola , amerikalı bir şifreleme uzmanı mı ? ''
-'' yok ya o hani meşhur kitap var ya , şifre şeyi .. eeeee şeyin şifresi ''
-'' Davinçi şifresi dimi ? lan sen bozdun kafayı bu şifreleme işiyle . Ben sana okuma bu kitapları demedimmi ? laf dinlemezsinki , al sana şifre .''
-'' sen okurken iyidi ama , sonra sen bana demedinmi bu soruların cevaplarını tablonun içine sakla diye ''
-'' ben öylemi dedim sana ben filigranlı kağıda siluet şeklinde şifreleri bastır üzerine de resim yaptır , ve başbakanlık müzesine astıır dedim . ''
-'' başbakanlık konutu diyecektin dimi karıcım ''
-'' ne fark eder ha konut ha müze . zaten hepiniz müzeliksiniz , antika müzesi. . ''
-'' sen hep bana kızıyorsun ama ben kaç eski yazarın kitaplarından şifreler çıkartıp inceledim ve sonunda harika bir sistem bulup uygulattım . ama bu pis öğretmenin teki nasıl buldu anlamadım ''
-'' ne var anlamayacak , ortalık hain dolu , ihanet etmişler sana . ''
-'' çok acıktım . Dan Brown un gitdiği o lokantada yemek yiyor olsak keşke , kodlu bonfile mesela , yerken şifreyi çözermişim ve bana madalya verirlermiş . Etin başından ortasına kadar 2şer milim kestikçe şifre çözülüyormuş filan . '
-'' sana bu akşam yemek yok . bu akşam oturur o şifrelerini yersin artık . Çözebilecekmisin bakalım sana vereceğim bu şifreyi ''
-'' haydi sor sor , çok heyecanlandım . uff be ne heyecanlı bir gün ama . ''
-'' bavul , annemgiller , eşyalarım , alasmaldık . Hadi bul bakalım şifreyi ''
-'' hehe ne kadar zamanım var ? yarın işte çocuklarla çözeriz artık .''
-'' önünde çok vaktin olacak . Sen bu akşam Dan Brown u ve Louvre Müzesi müdürünü ve Tom Hanks 'i ara hep beraber çözersiniz . Haa bu şifreye bir de ''çocuklar '' kelimesini ekle ''
-'' vay be heyecana bak ne şifre ama !!! . Bunu da çözersem Cumhurbaşkanıma çıkar anlatırım , hemen tatmin olup beni mükafatlandırır .
Belki de bunu Nimet Ablayla çözsem mi acaba . İçinde annemgiller , çocuklar kelimeleri var , nede olsa oda bir anne ''
-'' bence bir Yatıra git belki toprağın içinde bulursun parçaları ''
-'' sağol şeker , bu ipucu için sağol . BULDUM ben bu soruyu ikinci sınavda öğrencilere sordurayım . Lan ben neymişim be !!!! vay vay vay ''
Yaşasın ileri demokrasi ..
8 Ocak 2012 Pazar
ANAYASA VE DOĞUŞTAN MALLAR..
ANAYASA
Farkındasınızdır , bu sıralarda bir anayasa taslağı lafıdır dolaşıp duruyor ortalıklarda.
Herkes yeni bir anayasa hazırlamakla meşgul .
Kimileri eski anayasanın askeri olduğunu söylüyor , kimileri ise demokrasinin gereği insan hakları için yeni maddeler gerektiğini söyleyip duruyorlar.
Komik olan şu ki; 1980 yılından beri var olan bu Korkunç , gaddar , askeri denilen Anayasayı onca zamandır gelen onlarca hükümet değiştirmek için bir çaba sarfetmedi.
Sadece ve sadece 1980 Darbesinden ve o zaman yazılan Anayasa dan şikayetle geçti zaman .
Sağcısı , solcusu , dincisi , milliyetçisi , tüm fuzuli siyasiler sızlanıp durdular . Tüm kötülüklerin sonucunun 1980 Anayasası olduğunu söyleyip durdular.
O yetmedi şimdi de Seksen bilmem kaç yaşındaki Kenan Evren i yargılamaktan söz eder oldular .
Ne demiş felsefeci Mıstıngor ; '' akıl akıl gel kıçıma takıl '' .
Ben bu kadar senedir kıçıyla akıl çeken bir politikacıya rastlamadım . belki vardı da bana denk gelmedi .
Hiç aklınıza şöyle bir soru sormak geldimi ? gelmemiştir %99 ihtimalle de genede bir deneyeyim . -'' ya hakikaten yıllardır herkes şikayet eder durur bu anayasa dan , peki neden kimseden ses çıkmadı ? ''
Güleyim bari , böyle salak bir soru sorulurmu ? “utanın kendinizden “. Bu kadar iş güç arasında zavallı milletvekillerinin , sözüm ona aydınların , akademisyenlerin başka işlerimi yoktu da Anayasayı değiştirmek için uğraşacaklardı.
İşte bana necilerin ülkesinde şimdi de bir Anayasa seferberliği başladı .
En iyi taslağı yazana * 1 hafta herşey dahil tatil * ödülü verileceğinden , tüm sektörlerden vatandaşlar tapagaz taslak hazırlamaya başladılar .
Hayvan hakları Derneğinin hazırlamış olduğu taslak çok fazla hayvan hakları içerdiği için tenkit ediliyor olsa da , bazı kimseler hangi maddelerin hayvanlar hangi maddelerin insanlar için olduğunu farkedemediklerini söylemekteler .
Meclis in en fazla iş yapan salonunun yemek salonu olduğu cihetle oraya özel statü tanınmasını taslağa koyanlar olduğu gibi , hafta sonu tatillerinin perşembe cuma günleri olmasını isteyenler bile mevcut .
Tüsiaf Başkanı sayın Umut Boyner in Taslağı konusundaki düşüncelerimi de bir sonraki yazımda açıklayacağım .
Sonuç olarak , durumu biraz özetlersek şu sonuca ulaşırız ;
Bu kadar kanun var da uygulanıyormu ? HAYIR Uygulanmayan bu kanunları uygulatmaya çalışan kurumlar varmı ? HAYIR kanunlardan ZARAR gören halk tabakasını koruyan Guguk pardon Hukuk varmı ? HAYIR
YOK YOK YOK .
Çünki dogmalarla , hadislerle , ayetlerle , batıl inançlarla , demode olmuş geleneklerle toplumu idare etmek isteyen kalın kafalılar o kadar çok ki...
Hatta ve hatta bu kadar iş arasında Başkanlık sistemi diye tutturanlar bile var .
Bu ülkede ne malzeme var ya ....
Ülke değil Devlet Malzeme Ofisi …
Batan Gemi’nin malları bunlar ..
5 Ocak 2012 Perşembe
Aman Fener kelimesini telaffuz etmeyin !
Fenevbahçe Sipor Kulübü' nün sözde son marifetlerinin arkasından mümtaz türk halkında bir korku başladı.
Biliyorsunuzdur, bu hadiseden biraz önce de , 15 dakika kadar , Deniz feneri denilen bir kuruluşun skandalı patlak verdi .
Zaten çok uzun yıllardır, fenevbahçe ye gönül verenler korkunç bir bunalım içerisindedirler .
Fenevbahçe stadının boklu dere cıvarına yapılmış olması da tam bir kabus olmuştur insanlar için .
Yani içinde Fener adı geçen her kelime , kuruluş , kişi ve olaylar halkımız için korku filmi gibi oldu .
Son günlerde dini ibadet için Fener Patrikhanesine giden bir yığın kimse, soruşturma açılmasın diye, Patrikhane nin adını Galatasaray patrikhanesi olarak değiştirilmesi yönünde baskı yapmaya başladılar .
Yüzlerce gavurun Galatasaray daki San Antuvan kilisesini tercih ettiği anlaşıldı .
Haberfürk Gazetesinin bildirdiğine göre , Fener Patrick i Bartolemeus un Fenevbahçe Kulübünün din görevlisi zannedilerek tutuklandığı gelen bilgiler arasında.
Hatta semtin adının da değiştirilmesinin uygun olacağını düşünen semt sakinleri imza kampanyası başlattılar.
Balıkçıların da lüfer'e çıkarken, arkadaşlarına" Fener almayı unutmayın " demekten vazgeçtikleri, onun yerine " ışıkları unutmayalım arkadaşlar " dediklerine şahit olmaya başladık .
Bir balıkçı, bir polis in kendilerine doğru hamle yapıp ,-" lan ne oluyor burada FENER mener hikayeleri ne iş " dediğini söyledi .
Restaurant larda popüler bir balık olan Fener Balığı nın menülerden kaldırıldığı görüldü .Konuştuğumuz bir lohantacı ;
-" neme lazım ağbi, içeri miçeri alırlar, isteyenlere önden bir dil , arkadan kalkan tavsiye
ediyoruz " dedi. (!)
Geçen gün polisler tarafından yakalanan bir grup hırsız ın poliste verdikleri ifadelerinde '' karanlıkta kaldıkları için önlerini göremediklerini " söylediklerine şahit olduk .İfade şöyle devam ediyordu ;
-" ağbi korkudan el FENER'i kullanamadık, tutuklanırız diye (!) "
Feneryolunda oturan vatandaşların Kadıköy-Bostancı minibüsüne bindikleri zaman
-" şöför bey Feneryolu kaç para " demeyerek bir sonraki durağın ismini zikretmeleri de ilgi çekici oldu .
Tüm japon lokantalarında FENER ler indirilerek yerine türk malı avizelerin asıldığı dikkat çekiyor.
Şimdi gelen bir haberi veriyoruz . Flaş Flaş Flaş .
Beyoğlunda bir eve baskın düzenleyen polisler, -" ağbi idare et FENERi söndürüyorduk diyen 3 erkek vatandaşı tutukladılar .
Feneri söndürmeye meraklı arkadaşlar, aman feneri söndürelim derken tam tersi olup da tutuşturmasınlar fenerinizi (!) .
1 Ocak 2012 Pazar
ZORLA EĞLENCE .....
Yeni yıl geldi hoş geldi.
Geldi de, nasıl geldiği önemli değilmi ya .
Ben 56 senedir bu lanet Yeni Yıl'ın başağrıtmadan geldiğine rastlamadım .
Yaa arkadaş , gayet mutlu bir şekilde , hatırlamadan karşıladığımız yeni yıl neden 12 saat sonra kafalarımıza kötü muamele yapar?
Yeni Rakı + Yeni Yıl ittifakının bu bize yaptığı doğru bir davranışmı sizce .
Her neyse, gene her sene olduğu gibi eski yılda başımıza gelenleri , karşılıksız çekleri , kredi kartı borçları , icra takipleri , yöneticiye olan borçları unutmak için içip içip zorla eğlenmek için uğraşılarımıza bir yenisini ekledik .
Sorun bana unutabildinmi diye , sorun sorun .
Herifin teki , tam 12 de kollarına aldı , havaya kaldırdı , o leş kokulu ağzınla , yanağıma vantuz gibi yumuldu .
Eee hadi bunu karşılamaya hazırdım ama herif kulağıma eğilip " baba umarım bu borçlardan kurtuluruz" demezmi . Al sana Yeni Yıl ..
" baba sağol be ! "
Dansöz muhabbetinden dolayı kadınların çıkardığı patırtı her yılbaşı olduğu gibi bu yılbaşına da damga vurdu .
Kıvrak dansöz'ün becerilerine getirmeye çalıştığımız takdir dolu yorumların , kelime haznemizin fukaralığından olsa gerek , biraz müstehcen kelimelerle süslenmesi sonucu yediğimiz fırçalarla hafifte olsa güme gitmesi gecenin tuzu biberiydi.
Sabah Feysbuk'umu açtığımda Aylin Hanımefendi nin ,Yeni Yıl için tanrıdan dileklerini görünce tüylerim diken diken oldu ve kendisine " tanrıdan fazla değil hiç bir dilekde bulunmamasını " söyledim .
Bakın Yeni Yıl'a dualarla giren capon halkına ilk hediye 7 şiddetinde deprem oldu .
Siz siz olun, tüm dileklerinizi Yuşa Hazretlerinden isteyin . Ne de olsa 12metrelik mezarının etrafında turladığınız için size bir kıyak yapar ..
Yeni Yılda mutluluklar ...
Geldi de, nasıl geldiği önemli değilmi ya .
Ben 56 senedir bu lanet Yeni Yıl'ın başağrıtmadan geldiğine rastlamadım .
Yaa arkadaş , gayet mutlu bir şekilde , hatırlamadan karşıladığımız yeni yıl neden 12 saat sonra kafalarımıza kötü muamele yapar?
Yeni Rakı + Yeni Yıl ittifakının bu bize yaptığı doğru bir davranışmı sizce .
Her neyse, gene her sene olduğu gibi eski yılda başımıza gelenleri , karşılıksız çekleri , kredi kartı borçları , icra takipleri , yöneticiye olan borçları unutmak için içip içip zorla eğlenmek için uğraşılarımıza bir yenisini ekledik .
Sorun bana unutabildinmi diye , sorun sorun .
Herifin teki , tam 12 de kollarına aldı , havaya kaldırdı , o leş kokulu ağzınla , yanağıma vantuz gibi yumuldu .
Eee hadi bunu karşılamaya hazırdım ama herif kulağıma eğilip " baba umarım bu borçlardan kurtuluruz" demezmi . Al sana Yeni Yıl ..
" baba sağol be ! "
Dansöz muhabbetinden dolayı kadınların çıkardığı patırtı her yılbaşı olduğu gibi bu yılbaşına da damga vurdu .
Kıvrak dansöz'ün becerilerine getirmeye çalıştığımız takdir dolu yorumların , kelime haznemizin fukaralığından olsa gerek , biraz müstehcen kelimelerle süslenmesi sonucu yediğimiz fırçalarla hafifte olsa güme gitmesi gecenin tuzu biberiydi.
Sabah Feysbuk'umu açtığımda Aylin Hanımefendi nin ,Yeni Yıl için tanrıdan dileklerini görünce tüylerim diken diken oldu ve kendisine " tanrıdan fazla değil hiç bir dilekde bulunmamasını " söyledim .
Bakın Yeni Yıl'a dualarla giren capon halkına ilk hediye 7 şiddetinde deprem oldu .
Siz siz olun, tüm dileklerinizi Yuşa Hazretlerinden isteyin . Ne de olsa 12metrelik mezarının etrafında turladığınız için size bir kıyak yapar ..
Yeni Yılda mutluluklar ...
BU YILBAŞI GENE IKINA SIKINA EĞLENDİK .
Yeni yıl geldi hoş geldi.
Geldi de, nasıl geldiği önemli değilmi ya .
Ben 56 senedir bu lanet Yeni Yıl'ın başağrıtmadan geldiğine rastlamadım .
Yaa arkadaş , gayet mutlu bir şekilde , hatırlamadan karşıladığımız yeni yıl neden 12 saat sonra kafalarımıza kötü muamele yapar?
Yeni Rakı + Yeni Yıl ittifakının bu bize yaptığı doğru bir davranışmı sizce .
Her neyse, gene her sene olduğu gibi eski yılda başımıza gelenleri , karşılıksız çekleri , kredi kartı borçları , icra takipleri , yöneticiye olan borçları unutmak için içip içip zorla eğlenmek için uğraşılarımıza bir yenisini ekledik .
Sorun bana unutabildinmi diye , sorun sorun .
Herifin teki , tam 12 de kollarına aldı , havaya kaldırdı , o leş kokulu ağzınla , yanağıma vantuz gibi yumuldu .
Eee hadi bunu karşılamaya hazırdım ama herif kulağıma eğilip " baba umarım bu borçlardan kurtuluruz" demezmi . Al sana Yeni Yıl ..
" baba sağol be ! "
Dansöz muhabbetinden dolayı kadınların çıkardığı patırtı her yılbaşı olduğu gibi bu yılbaşına da damga vurdu .
Kıvrak dansöz'ün becerilerine getirmeye çalıştığımız takdir dolu yorumların , kelime haznemizin fukaralığından olsa gerek , biraz müstehcen kelimelerle süslenmesi sonucu yediğimiz fırçalarla hafifte olsa güme gitmesi gecenin tuzu biberiydi.
Sabah Feysbuk'umu açtığımda Aylin Hanımefendi nin ,Yeni Yıl için tanrıdan dileklerini görünce tüylerim diken diken oldu ve kendisine " tanrıdan fazla değil hiç bir dilekde bulunmamasını " söyledim .
Bakın Yeni Yıl'a dualarla giren capon halkına ilk hediye 7 şiddetinde deprem oldu .
Siz siz olun, tüm dileklerinizi Yuşa Hazretlerinden isteyin . Ne de olsa 12metrelik mezarının etrafında turladığınız için size bir kıyak yapar ..
Yeni Yılda mutluluklar ...
Geldi de, nasıl geldiği önemli değilmi ya .
Ben 56 senedir bu lanet Yeni Yıl'ın başağrıtmadan geldiğine rastlamadım .
Yaa arkadaş , gayet mutlu bir şekilde , hatırlamadan karşıladığımız yeni yıl neden 12 saat sonra kafalarımıza kötü muamele yapar?
Yeni Rakı + Yeni Yıl ittifakının bu bize yaptığı doğru bir davranışmı sizce .
Her neyse, gene her sene olduğu gibi eski yılda başımıza gelenleri , karşılıksız çekleri , kredi kartı borçları , icra takipleri , yöneticiye olan borçları unutmak için içip içip zorla eğlenmek için uğraşılarımıza bir yenisini ekledik .
Sorun bana unutabildinmi diye , sorun sorun .
Herifin teki , tam 12 de kollarına aldı , havaya kaldırdı , o leş kokulu ağzınla , yanağıma vantuz gibi yumuldu .
Eee hadi bunu karşılamaya hazırdım ama herif kulağıma eğilip " baba umarım bu borçlardan kurtuluruz" demezmi . Al sana Yeni Yıl ..
" baba sağol be ! "
Dansöz muhabbetinden dolayı kadınların çıkardığı patırtı her yılbaşı olduğu gibi bu yılbaşına da damga vurdu .
Kıvrak dansöz'ün becerilerine getirmeye çalıştığımız takdir dolu yorumların , kelime haznemizin fukaralığından olsa gerek , biraz müstehcen kelimelerle süslenmesi sonucu yediğimiz fırçalarla hafifte olsa güme gitmesi gecenin tuzu biberiydi.
Sabah Feysbuk'umu açtığımda Aylin Hanımefendi nin ,Yeni Yıl için tanrıdan dileklerini görünce tüylerim diken diken oldu ve kendisine " tanrıdan fazla değil hiç bir dilekde bulunmamasını " söyledim .
Bakın Yeni Yıl'a dualarla giren capon halkına ilk hediye 7 şiddetinde deprem oldu .
Siz siz olun, tüm dileklerinizi Yuşa Hazretlerinden isteyin . Ne de olsa 12metrelik mezarının etrafında turladığınız için size bir kıyak yapar ..
Yeni Yılda mutluluklar ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)