20 Eylül 2014 Cumartesi

VATAN SAĞOLSUN AMA TATİLİMİZ SANKİ DAHA ÖNEMLİ.


Geçenlerde çok önemli bir cumhurbaşkanlığı oylaması vardı .

Daha önceki seçimlerde zahmet edip gelmeyenler sayesinde AKP denen  örgüt 12 seneden beri ülkeyi hallaç pamuğuna çevirdi.

Belki de bu son şansımızdı, bu örgütün başındaki sofudan kurtulmak için .

Biz çağdaş, laik insanlar yalvardık tatilde olanlara gelip oy kullansınlar .

Olmadı oylarını gittikleri yerde kullanmaları için gerekli önlemleri alsınlar diye .

Ama neeerde ! arkadaşlar sanki memleket çok iyi durumda değişmiş, harika çağdaş insanlar tarafından yönetiliyormuş gibi kıçlarını kımıldatıp oy kullanmak zahmetine katlanmadılar ve örgütün son darbesine bizi maruz bıraktılar.

Bu arkadaşlardan birisiyle ufak bir röportaj gerçekleştirdik,

" efendim iyi tatiller, nasıl geçiyor tatiliniz ?

-" çok iyi, hiç denizden çıkmıyorum , herşey harika ."

" efendim , bugün çok önemli bir oylama vardı belki biliyorsunuz "

-" ne oylaması efendim , bi hatırlatsanız lütfen "

-" cumhurbşkanlığı seçimi var bugün. Belki bilmiyorsunuz  halifemiz padişahlığını ilan etmek üzere.

-" ha tamam hatırladım da ben bugün olduğunu unutmuşum, gelecek sene zannediyordum "

Ropörtajı yapan muhabir ağzı açık şaşkınlıkla soruları sormaya devam ediyor .  .

-" dini rejimden korkan laik vatandaşlar bu oylamaya çok önem veriyorlar. Tatildeki kişilerin muhakkak oy kullanması gerektiğini, kullanmayanların memleketi dincilere  teslim edeceklerini iddia ediyorlar "

-" yok efendim öyle şey olur mu,. Burada kaç kişiyiz ki oy kullanmayan . oy  kullanan milyonlar var .
illahiki bizim mi oy kullanmamız gerekiyor , biz mi kurtarcaz vatanı ? "

-" Çocuklarınızın geleceği açısından tereddütte değilmisiniz "

-" hayır efendim , ben önümüzdeki seneki tatili şimdiden ucuza kapattım. O parayı bi kenara attım "

-" tatil mi önemli memleket mi beyefendi ? "

-" bana bak arkadaşım , bütün sene çalışıyoruz didiniyoruz, yoruluyoruz. Bu yorgunlukla kafamı kalıyor insanda . Bir dinlenelim sonra bakarız sağlam kafayla "

-" eğitim, hukuk, yargı, emniyet hepsi yobazların eline geçti, iş gittikçe kötüye gidiyor "

-" ben her gün rahat rahat işe gidip, akşamları huzur içinde dizilerimi seyrediyorum . Sabahtan akşama kadar arkadaşlara hiç kesintisiz SMS gönderiyorum.  Hafta sonu maça bile metrobüsle çabucak gidiyoruz.

-" yani sizce durum gayet iyi öyle mi ? "

-" tabii sıkıntılar var ama çoğu abrtılı yorumlar . Hadi eyvallah ben denize giriyorum , sende atla serinle , siktiret memleketi. nasıl olsa onu birileri çıkar kurtarır. "

-" oldu efenim, haklısınız bende dalayım bari suya, koymuşum memlekete . Hanımmm  kolluklarımı versene "

Tatile gidin tatile, yakında o beyinsiz çocuklarınız zorunlu din dersleriğne girmeye başladığı zaman görürsünüz ebenizinkini .

Durmak yok yüzmeye devam .

8 Eylül 2014 Pazartesi

AL BİRİNİ VURARKEN ÖTEKİNE , TIN DİYE BİR SES GELİR Mİ ?


İnanın bana ses mes gelmez.

Boş ses bile gelmez .

Çünkü tüm taraflar boş teneke gibi .

Fenerbahçe, Galatasaray'ı maçta seyirciyi galeyana getirmekle suçladı.

Galatasaray, Fenerbahçe'yi stada girerken futbolculara küfredilmesine mani olmamakla suçladı.

FB, Gs'yi şike dosyasını UEFA'ya göndertmekle suçladı. Halbuki adamlar pür-ü pak, analarından doğdukları gibi bembeyaz ve tertemiz.

GS, ise FB'yi  TFF- yani  Türkiye Fuzuli işler Federasyonunda lobi kurup maçları yönlendirmekle suçladı.

FB ise GS'yı MHK deki hakemleri manipüle etmekle suçladı.

En komiği ise Azize'nin Ünal Amcaya futbolu kirletiyor demesi. Şaka gibi .Adam sanki melek, bir kanatları eksik.

Tabii bu arada öyle bir bomba var ki, artık bunu nerede isterseniz, nerenizde isterseniz patlatabilirsiniz.

Böylece futbolda dürüstlük, terbiye, ahlak, gibi kavramlar bitmiştir.

Kısacası bundan sonra ne yaparsanız yanınıza kar alacak. UEFA' nın yaptığının yanında ne yapsanız solda sıfır kalır.

UEFA denen kuruluş, bir kere  İngiltere de bir kere de Türkiye de ırkçılıkdan yargılanan bir manyağı
dinler arası dostluk turnuvası kapsamında özel bir maça davet etti.

Yuh be arkadaş, koca Türkiye de başka adam mı yoktu ulan.

Evet EMRE denen külüstürü davet ederek tüm ezberimizi bozdu.

Bundan sonra kimse seyirciyi suçlamasın . Kimse şike yapanları suçlamasın .

Yaşasın ırkçık, yaşasın Emre..

3 Eylül 2014 Çarşamba

OKU, ÜFLE YOLUN AÇIK OLSUN


Siz ne derseniz deyin , bizim ülkemizde mantık yürümez.

İnsanlardan mantıklı davranışlar beklemek bence ciddi bir vakit kaybı .

Felsefe olması zaten imkansız, çünkü tanrı tarafından gönderilmiş, peygamber tarafından yazıldığına inanılan bir kitap var.

Bu kitap hem felsefe, hem mantık, hem sosyoloji, hem yaşama şartları  hatta hatta  hava durumunu bile kazmalara pardon insanlara anlatıyormuş.

Dolayısıyla böyle pozitif bilimler gibi saçma sapan konularla kafamızı yormamamız lazım .

Evliliklerimizi sağlam temeller üzerine oturtmak istiyorsak, önce bir falcı bulup evliliğimizin detaylarıyla ilgili bilgi alacağız, daha sonra ise bir medyuma gidip gerekli tavsiyeleri dinleyeceğiz.

İş hayatımızda önemli kararlar almadan önce muhakkak bir medyuma danışmamız gerek . İş yerimizin kapısının tepesine de şöyle üfürüğü kuvvetli bir hoca tarafından okunmuş, daha sonra üçgen şeklinde katlanmış bir bereket duası koymamız şart.

Yoksa ne bok yersen ye, işlerin ters gider.

Yeni arabana biner binmez, siperliğe bir küçük yeşil kitaptan koyman lazım ki seni kazadan beladan korusun . Sen istersen 385km süratle git eğer küçük yeşil masal kitabı siperlikde veya torpido da ise hiç korkma .

Partnerinin - ilkel toplumlarda bunların karı-kocadan başka sosyal statüde olması beklenemez- sana bağlı kalması için, hemen bir hoca bulup ona " sadakat" büyüsü yaptırmamız lazım ki evlliliğimiz başarılı bir şekilde devam etsin .

Mesela ben son evliliğimde karıya öyle bir büyü yaptımkine,  evdeki hizmetçi ile olan ilişkimi görmesine rağmen inanmadı .

Benden söylemesi; öyle gavur icadı söylemlerle, bilgilerle hayatınızı sürdürmeye kalkışmayın. Boşuna vakit kaybı .

Kitap, olmadı hadisler, olmadı din alimlerinin faydalı görüşleri ne diyorsa o .

Gerisi hafa fiso .

Bakın Bilal'e, kitabı takip etti ve dürüstlüğü seçti.