Hep derlerki, insanlar emniyet’e düşmeye görsünler .
En sıkı delikanlılar bile bülbül gibi öterler.
Bırakın bildiklerini bilmediklerini bile anlatıverirler. Tabii daha sonra, anlattıklarına kendileri bile şaşarlar.
Eski metodların tedavülden kalkmaları, daha doğrusu Avrupada yaşayan türkseverlerin yoğun baskıları üzerine, yeni çağdaş konuşturma metodları tatbik edilmeye başlanmıştır .
Mesela bir zanlı gözaltına alındığı zaman, suçluda olsa suçsuz da olsa, sorgulama biran önce bitsin de evlerimize gidelim diyen sorgulamadaki arkadaşlar tarafından o suçu işlediklerine dair ikna edilirler .
-“ arkadaş bak, sen yapmadım diyorsun ama biz bu kadar senelik polis olarak senin bu suçu işlediğine çok eminiz “
Adamcağız 15 dakika sonra kendi kendisiyle çelişkiye düşmeye başlar ve suçu kendisinin işlemediğine dair şüpheleri oluşmaya başlar .
-“ vallahi bilmemki ben yapmadım ama hani belki de istemeden yaptımmı acaba diye düşünüyorum “
Sorgulamayı yürüten arkadaşlar, tatmin olmuşcasına vatandaşın sırtını sıvazlıyarak.
-“ bak gördünmü güzel kardeşim, yavaş yavaş hatırlamaya başlıyorsun . Biz sana yalanmı söyleyeceğiz “
-“ tamam da ben yaptığımı hala hatırlayamıyorum “
-“ aa bizden iyimi bileceksin, hepimiz en az 15şer sene bu meslekteyiz, neler gördük . Sen bilmeyebilirsin ama biz senin bu suçu işlediğine yüzde milyon eminiz “
-“ Allah Allah , ya ben bu işi nasıl yaptım anlamadım gitti .”
Sonunda polis arkadaşlar vatandaşı gayet kibar bir taktikle ikna etmişlerdir.
Sorgu bitmiştir . Amir arkadaşlarına döner ;
-“ tamam arkadaşlar herkes coplarını yıkayabilir (!)
Veya başka bir sorgulamada şöyle konuşmalar geçer .memur arkadaş vatandaşa sormaktadır .
-“ bak kardeşim dün saat 01.30 da nerede olduğunu ispat edemiyorsun , senide suç mahallinde görmüşler , dolayısıyla sen benim kafamın tasını attırmadan güzel güzel öt bakalım . Ben senin yerinde olsam suçumu itiraf eder, vicdanımı rahatlatırdım .
Adam ter içinde kalmıştır ve korkudan titremektedir . Doğruyla yanlışı , o gece nerede olduğunu , beraber olduğu kadının adını telefon numarasını hatırlayamamaktadır .
Memur arkadaşlar ise ellerinde çeşitli alet edevatı masaya tıklatıp tıklatıp durmaktadırlar .
Hani derler ya, insan Şube de ana rahmindekileri bile hatırlar diye (!)
Vatandaş birden ağlamaya başlar :
-“ evet ben suç işledim , annemin karnında iken gece gündüz onu tekmeledim ve babamla yaptıkları tüm konuşmaları gizlice dinledim ama hiç kimseye anlatamadım yemin ederim.”
-“ ??? “
-“ zaten anlatacak bir tek kardeşim vardı , onunda kulakları yoktu, tabii duymuyordu beni “
-“ ?? “
-“ sonra bir gün annemin karnı çok küçüktü ve ben kardeşimin yüzünden bir türlü rahat yatamıyordum . Ben çok kızdım ve onu tekmeledim . Çok pişmanım , yaptıklarımın cezasını çekmeye razıyım “
-“ ?? “
-“ doğduktan sonra , pusette gezerken çok acıktığım için kardeşimin biberonu nu çaldım ve sütünü içtim. Ahh be ağbiler açlık neler yaptırıyor insana “
-“ ?? “”
-“ gene bir gün kardeşimle odada oynarken yere kaka yaptım ve annem sorduğunda kardeşimin üzerine atdım . Annem kardeşime şaplak atdı . Ne olur beni affedin. İsterseniz sizde ceza olarak bana şaplak atabilirsiniz “
Memur arkadaşlardan biri dayanamaz ve ayağa kalkar ve arkadaşına seslenir :
-“ lan bu herifçi arıza yaptı, yaz : Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine
sevkine …….”
Bu durum herkesin başına gelebilir .
Eğer sizinde suçunuz varsa biraz önce tüm suçlarınızı bir kağıda yazıp imzalayın ve alakalı kişilerden özür dileyin . Hem vicdanınızı rahatlatırsınız hemde böyle bir sorgulama başınıza gelirse fazla hırpalanmadan itirafnamenizi imzalı olarak teslim eder kurtulursunuz .
-“ ha bir de yemeklerimi yere döktüğüm için babama şikayet etmesin diye Dadıma RÜŞVET diye öpücük verdim . Ben ne adi bir insanım ya (!) "
Suçluyum ben , kader kurbanıyım .
Ben hakimim Masum Bey .
Suçluyum ben , kader kurbanıyım .
Ben hakimim Masum Bey .
-“