17 Mayıs 2011 Salı

YABANCI VE GURBETÇİ TOPÇULAR ....


Gazetelerden alıntılar….
---İşte türkün gücü 
--- gururumuz
---Gurbetteki aslanımız
--- Avrupa Türk alıyor .
---Real türk ..
Bunlar son olarak Almanya dan Real Madrid e transfer olan Nuri Şahin adlı topçu için yazılanlar .
Mesut Özil için yazılanları yazmak bile istemiyorum .,Bir dolu  abartı..
Türkiye  nin yetiştirdiği aslan parçasından tutunda , türk ırkının üstünlüğünü  ispat eden kahraman çocuk a kadar bin türlü yakıştırma yapıldı .
Adamların tüm maçları naklen yayınlanır oldu . Milyonlar türk evlatlarını izlemek için TV lerinin başında yemek yer duruma geldiler.
Kimsenin düşünmediği bir şey var !!!
Ya bu adamlar  Almanya da doğdu , alman okullarında eğitim gördüler , alman disiplini , terbiyesi aldılar,  o tartışılmaz alman iş  sorumluluğunu  öğrendiler . Kısacası burada olmayan bir çok meziyetin sahibi oldular .
Tabii öyle yetişince de  çağdaş oluyorsun , medeni oluyorsun . Yaptığın işi doğru dürüst yapmasını öğreniyorsun . Sana para verenlere , senden  başarı bekleyenlere karşı sorumluluğun olduğunu  müşahade ediyorsun .
Mesut kardeşimiz  , zaten zar zor Türkçe konuşuyor .. Zaten de Türk Milli takımında oynamak istemedi . Nedenmi ?  adam kendini alman gibi hissediyor da onun için .
Gelirmi adam buralara !! aklınımı yitirdi çocuk .. Bak geri gelen vatandaşlarımızı görüyoruz .
Arkalarından bir araba laf üretiyoruz . Gazeteciler bir taraftan , magazin basını öbür taraftan .
Hele taraftarların tepkisi  !!!    Adam kafayı yer burada . 
İşte Nihat  , işte Emre  , işte Hakan Şükür Allaha ,  işte Tugay .. Bir kamyon dolusu yazı , eleştiri , yalan haber  , iftira  , çirkef ,  hakaret  .  Adamlar geldiklerine bin pişman olmuşlardır ama nafile bir daha geri gidemediler .  Çünki arabesk müziğe , kebaba  hasret kalıyorlar .
Şunu bilelim : adamlar orada doğuyor , büyüyor  , okuyor , çalışıyor ve başarılı oluyor  . Sonra bizim akıllılar  onlara sahip çıkıp  gurur duyuyor .   !!!
Duymayın kardeşim duymayın  gurur murur duymayın bu çocuklarla .  Sizde adam gibi adam yetiştirin . sizin çocuklarınızda gitsinler  başarılı olsunlar . Bu ülke  geniş bir tarla  , 74 milyon ürün var , işleyin onları daha lezzetli olsunlar , daha lezzetli organiklerini yetiştir . Tadlarına doyamasın dünya … 
Şaka şaka  , korkmayın böyle bir şey olmaz  , içinizi rahat tutun …
Sonra , bizim bulduğumuz sistem ,  Müslüman olan Macellan ın kısa yoldan dünyanın yuvarlak olduğunu keşfettiğinden beri ,  en pratik sistem :  al elin  gavurunu , kes çükünü , Müslüman yap , türk adı ver  .
Ver 7,5 lira  hem oynasın hem kaynasın .. 
Didier six = Dündar Siz   ,  Uche Ukechukwu  = Deniz  Uygar    ,Roman Dobrowski  = Kaan Dobra   ,  Richard Kingston  = Faruk Gürsoy   ,  Coulibaly  = Muhammed Doğan  , marco Aurelio  = Mehmet  Yamuk   ,  Yatara = İbrahim Üçüncü   . Şimdide Alex  oldu Alem ..
Bizim korkunç bir projemiz vardı . Bunlara türk ismi verip yurt dışına gönderecektik , ve hem Türk adını yedi dünyaya duyuracaktık  hemde  elde etdiğimiz dövizle Yurt dışında okullar açacaktık !!??
Olmadı  olmuyor .. Ama güleşçilerimiz  Allahın izniyle memleketlerine madalya gazandırmaya  devam ediyorlar . Gerçi Allah eskisi gibi fazla madalya almalarına müsaade etmiyor olsada ...
Durmak yok .. DEVAM  ..

2 Mayıs 2011 Pazartesi


Boşbakan'ın Çanak çömlek diyerek  İstanbul Tüp Geçit'i geciktirdiğini iddia etdiği ve Yenikapı^dan Haliç'e kadarki  bölgede bulunan tarihi eserlere bir bakarsanız bunların kapkacak dan daha önemli olduğunu görebilirsiniz . 
 
Bu konu ile ilgili görüştüğüm bir amca şöyle bir yorum yaptı , yorumunu size bırakıyorum :
 -'' ya kardeşim ortalık  zaten tarihi eser dolu . baksanıza şu meclise .. ''  şeklinde bir yorum yaparak  şöyle devam etti :
- ya git kardeşim deretepe ıvır zıvır dolu  , bizim evde bile var bir tane , bir işe yaradığı yok , Nefertiti geri gelse daha fazla işe yarar ''  dedi. 
 
NTV Tarih Dergisi ise üşenmeyip “Yenikapı’dan çıkan arkeolojik şeyler” başlığı altında 10 buluntuyu önemlerini vurgulayarak aktararak faydalı bir yaklaşım sergiledi.
 
Buyrun , bu buluntuyu bir güzel inceleyin ve bunların kaybedilen zamandan önemli olup olmadığına karar verin ..
 
“Çanak çömlek” ne işe yararmış bir bakalım.
1- İSTANBUL 8500 YAŞINDA: Kazılar sırasında İstanbul’un ömrü uzadı, şehir dünyanın yaşayan en eski kenti konumuna geldi. Kazılarda bulunan balıkçı köyü izleri sayesinde İstanbul’da Neolitik Çağ’da da (MÖ 6500-5200) yerleşik hayat olduğu anlaşıldı.
 
2- EN ESKİ HEMŞERİ: İstanbul’un en eski bireylerinin mezarlarına Yenikapı’da ulaşıldı. Bebeğin anne karnındaki pozisyonunda gömülü bulunan en eski hemşerimiz de güzeller güzeli İstanbul’un ömrünü uzatan bir kanıt. Bu tip mezarların tarihi MÖ 4500’lere uzanıyor.
 
3- YEDİ URNELER: Yenikapı’daki köyde yedi adet urne bulundu. Urne, yakılan ölünün küllerinin konulduğu kap. Ölülerin hem gömüldüğü hem de yakıldığı bir köy, farklı kültür ve inanıştaki grupların birlikte yaşadığını kanıtladı.
 
4- NADİR ALETLER, SİLAHLAR: İstanbul’un en eski ahşap alet ve silahları Yenikapı kazılarında bulundu. 8500 yıllık yay, mızrak, zıpkın, bumerang ve küreklere parayla değer biçmek söz konusu değil. Çünkü ahşap aletlerin binlerce yıl kendilerini koruması bu keşfe kadar imkânsız kabul ediliyordu.
 
5- GÖÇ HARİTASI DEĞİŞTİ: Yenikapı kazılarında Thrakların ve Friglerin göçünün haritası, yani tarih değişti! MÖ 1200’lerde Anadolu’ya doğru 150-200 yıl süren göçler başlamıştı Makedonya ve Batı Trakya’dan. Göçün Çanakkale Boğazı’ndan yürüdüğüne inanılırdı. Kazı, göçün İstanbul üzerinden de geçtiğini kanıtladı.
 
6- EŞSİZ GEMİLER: Bütün dünyada antikçağdan kalma en önemli ve sayıca en fazla gemi koleksiyonu Yenikapı’da ortaya çıktı. Thedosius Limanı’nda taşıdıkları mallarla birlikte bulunan 36 batık gemiye değer biçilmesi mümkün değil. İstanbul’un Bizans döneminde neler ihraç ve ithal ettiğini öğrenmek bir yana denizcilik tarihi ve gemi yapımında da eşsiz bilgiler elde edildi.
 
7- KONSTANTİNUS SURLARI: İstanbul tarih boyunca 3 kez surlarla çevrildi. Septimius Severus’un 2’nci yüzyılda, II. Theodosius’un yaptırdıkları biliniyor. Ancak I. Konstantinus’un 4’üncü yüzyılda yaptırdığı surlar bu kazılara kadar “şehir efsanesi” idi. Efsane bu kazılarda gün ışığına çıktı.
 
8- BİR KÖY VAR ORADA: Üsküdar kazıları sırasında Khrysopolis keşfedildi. Kalkhedon’a yani Kadıköy’e bağlı bir köydü bu ve yeri de bugünkü Üsküdar Meydanı’ydı.
 
9- İSTANBUL’U KURANLAR: Sultanahmet’te bulunan bir Frig fibulası (çengelliiğne) şehrin kurucularını işaret etti. Efsaneye göre İstanbul MÖ 7’nci yüzyılda Megara’dan gelen kolonist Dorlar tarafından kurulmuş, adını da kral Byzas’tan almıştı. Bu fibula ise MÖ 1200-1500 yıllarındaki Thrako-Frig göçleriyle gelenleri gösteriyor.
 
10- BÜYÜK LİMAN: Bu kadar “çanak çömlek” arasında bir de liman, çağına göre dev bir “dünya ticaret merkezi” bulundu: Theodosius Limanı. Asırlar önce Karadeniz’den Yunanistan’a, Girit’ten Kuzey Afrika’ya uzanan bir ticaret ağının merkez üssü!
 
Şimdi sizin karar verme zamanınız ...
Bu eserleri gün yüzüne çıkarmak için kaybedilen süreye değdimi değmedimi . !!!
Bence  değmedi ..  
dersem inanmayın ..  değdi dersem de inanmayın . Ben muallakta kaldım ..
Demekki  zor bir karar ...