11 Temmuz 2011 Pazartesi

Tatil de FARMVILLE adlı çiftğimizi napcez ?



Tatile çıkmadan önce ailecek oturup saatlerce bu konuda ciddi ve hararetli tartışmalar yaptık.

Kızım, 2 seneden sonra  başlamış olduğum çiftlik serüveninin devam etmesi gerektiğini , kendisinin lise ve üniversite öğretimi için gerekli olan finansın bu çiftlikten karşılanması gerektiğinden yola çıkarak, gerekli tavsiyeleri bendenize iletti .

Ve şöyle enteresan bir şekilde olaya parmak bastı;

-“ Baba lütfen biraz istikrarlı ol ve başladığın işte kararlı bir şekilde ilerle . Komşu çiftçilerin ve vatanın senden beklentilerini boşa çıkarma “

Kızım haklıydı ama bende tatilde bu lanet bilgisayar ile muhatap olmak yerine okumayı tercih ediyordum . 

Sonunda Şirin Hanım’ında katkılarıyla güzel bir strateji çizdik ve uygulanması için işe koyulduk .

Bizim sokağın köşesindeki Tavuk ürünleri satan Mecdi Bey e gidip, bizim olmadığımız süre içerisinde çiftlikdeki tavuk ve ördeklere hergün muntazam yem vermesini ve yumurtaları kıçlarının altından toplamasını rica etdik .

Sağolsun bizi kırmadı .Bu kıyağından dolayı topladığı ürünün %25 ini kendisiyle paylaşacağız.

Tarlamızdaki sürüm, dikim, hasat işlemlerinin devam etmesi için Buldan daki akrabamız  Sülüman emmi den bu işi bizim için yapmasını rica etdik .

Kendisine gerekli tarım makinelerinin elimizde mevcut olduğunu ama mazot sorunundan dolayı , komşuların tarlalarına giderek, gübreleme yapmasının karşılığında mazotla mükafatlandırılacağını izah etdik .

Önce biraz çekingen davrandı  ve  komşuların kadın olmalarının mahalleli arasında dedikodulara sebeb olabileceği için çekimser davrandı . Fakat daha sonra ailesini beraber götürme şartıyla kabul etti .

Ooooohh  bunuda halletmiş olduk .

Bu arada, buradan tüm Bağyan komşularımıza Sülüman ın ara sıra kendilerine uğrayacağını ve gerekli gübreleme işlemleri yapacağını ilan ediyor ve  Mazot işini unutmamalarını rica ediyoruz .

Bekar bağyan çiftçi arkadaşlarımızın da fırsat dan istifade etmemelerini ayrıca istirham ediyoruz.(!)

Çiftliğimizi çeviren 3-5 ağacında budama ve meyvelerini toplama işini kapıcımız frankeştayna ihale etdik .  Ümit ederiz ağaçtan düşüp kolunu bacağını kırar da sabahları o lanet suratını görmeyiz .  Her sabah aynı senaryoyu yaşamaktan ne o ne de ben bıktım :

-“ frank  günaydın “
-“ efendim “
-“ yok bir şey “
-“ ? “

Akşam işten geldiğimde ise başka bir drama oynanıyor.

-“ Frank ne haber , nasıl geçti günün “
-“ geçmedi “
-“ hah gene ağlayacaksın dimi ? “
-“ bir gün güneş bizim için de doğacak “
-“ bok doğacak !  barıklah  derafles “
-“ hı “
-“ zıııt Erenköy . yürrüüü taş arabası , nasıl geçirdim “
-“  senin durumun nedir arkadaş “
-“ durum durum ben sana korum “
-“  ya git arkadaş , zaten kafam bozuk .

İşte bu konuşma hemen her akşam yaşanır .

Çiftlikdeki tüm hayvangillerin gerekli sağım ve bakım işleri Çerkezo çiftliğinin kahyası eski dostum Bojidar tarafından  gün aşırı yapılacak .

Geri kalan işleri ise kızım halledeceğine dair söz verdi . Dolayısıyla 1 hafta boyunca  Çiftlik ile hiçbir  alakam olmayacak . Böylece , bozulmaya yüz tutan akıl sağlığım biraz olsun rehabilite olacak . 

Bana ördek göndermekte ısrar edip, bir şeyler ima etmeye çalışan kazlara da şunu söylemek isterim ;

-“  yanlış şey gönderip duruyorsunuz. hehe 

"  Hergün kendinize benden bir PİGLET gönderin (!)”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder