Tatile çıkmadan önce ailecek oturup saatlerce bu konuda ciddi ve hararetli tartışmalar yaptık.
Kızım, 2 seneden sonra başlamış olduğum çiftlik serüveninin devam etmesi gerektiğini , kendisinin lise ve üniversite öğretimi için gerekli olan finansın bu çiftlikten karşılanması gerektiğinden yola çıkarak, gerekli tavsiyeleri bendenize iletti .
Ve şöyle enteresan bir şekilde olaya parmak bastı;
-“ Baba lütfen biraz istikrarlı ol ve başladığın işte kararlı bir şekilde ilerle . Komşu çiftçilerin ve vatanın senden beklentilerini boşa çıkarma “
Kızım haklıydı ama bende tatilde bu lanet bilgisayar ile muhatap olmak yerine okumayı tercih ediyordum .
Sonunda Şirin Hanım’ında katkılarıyla güzel bir strateji çizdik ve uygulanması için işe koyulduk .
Bizim sokağın köşesindeki Tavuk ürünleri satan Mecdi Bey e gidip, bizim olmadığımız süre içerisinde çiftlikdeki tavuk ve ördeklere hergün muntazam yem vermesini ve yumurtaları kıçlarının altından toplamasını rica etdik .
Sağolsun bizi kırmadı .Bu kıyağından dolayı topladığı ürünün %25 ini kendisiyle paylaşacağız.
Tarlamızdaki sürüm, dikim, hasat işlemlerinin devam etmesi için Buldan daki akrabamız Sülüman emmi den bu işi bizim için yapmasını rica etdik .
Kendisine gerekli tarım makinelerinin elimizde mevcut olduğunu ama mazot sorunundan dolayı , komşuların tarlalarına giderek, gübreleme yapmasının karşılığında mazotla mükafatlandırılacağını izah etdik .
Önce biraz çekingen davrandı ve komşuların kadın olmalarının mahalleli arasında dedikodulara sebeb olabileceği için çekimser davrandı . Fakat daha sonra ailesini beraber götürme şartıyla kabul etti .
Ooooohh bunuda halletmiş olduk .
Bu arada, buradan tüm Bağyan komşularımıza Sülüman ın ara sıra kendilerine uğrayacağını ve gerekli gübreleme işlemleri yapacağını ilan ediyor ve Mazot işini unutmamalarını rica ediyoruz .
Bekar bağyan çiftçi arkadaşlarımızın da fırsat dan istifade etmemelerini ayrıca istirham ediyoruz.(!)
Çiftliğimizi çeviren 3-5 ağacında budama ve meyvelerini toplama işini kapıcımız frankeştayna ihale etdik . Ümit ederiz ağaçtan düşüp kolunu bacağını kırar da sabahları o lanet suratını görmeyiz . Her sabah aynı senaryoyu yaşamaktan ne o ne de ben bıktım :
-“ frank günaydın “
-“ efendim “
-“ yok bir şey “
-“ ? “
Akşam işten geldiğimde ise başka bir drama oynanıyor.
-“ Frank ne haber , nasıl geçti günün “
-“ geçmedi “
-“ hah gene ağlayacaksın dimi ? “
-“ bir gün güneş bizim için de doğacak “
-“ bok doğacak ! barıklah derafles “
-“ hı “
-“ zıııt Erenköy . yürrüüü taş arabası , nasıl geçirdim “
-“ senin durumun nedir arkadaş “
-“ durum durum ben sana korum “
-“ ya git arkadaş , zaten kafam bozuk .
İşte bu konuşma hemen her akşam yaşanır .
Çiftlikdeki tüm hayvangillerin gerekli sağım ve bakım işleri Çerkezo çiftliğinin kahyası eski dostum Bojidar tarafından gün aşırı yapılacak .
Geri kalan işleri ise kızım halledeceğine dair söz verdi . Dolayısıyla 1 hafta boyunca Çiftlik ile hiçbir alakam olmayacak . Böylece , bozulmaya yüz tutan akıl sağlığım biraz olsun rehabilite olacak .
Bana ördek göndermekte ısrar edip, bir şeyler ima etmeye çalışan kazlara da şunu söylemek isterim ;
-“ yanlış şey gönderip duruyorsunuz. hehe
" Hergün kendinize benden bir PİGLET gönderin (!)”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder