Ülkenin gidişatına ilişkin kaygıları taşıyan milyonlar maalesef sadece seyirci kalmakla yetinmekte .
Herkes ülkenin son gaz kötüye doğru gitdiğini birbirine fısıldamakta . yüksek sesle söylemeye bile çekinmekte .
Atatürk ün " gençliğe Hitabesin de " bizlere anlatmaya çalıştığı ,fakat bizler tarafından 1923 yılından beri masal zannedilen , karamsar olaylar gerçekleşmekte .
Tüm değerlerini , geleneklerini , sanatı , bilimi adeta dışlamış bu ülkede insanlar adeta geriye dönüp eski karanlık dönemlere gitmek için fırsat kollamakta .
Yeni çağdaş düzene ayak uyduramayan , daha doğrusu İslamiyet in hristiyanlık karşısındaki başarısı karşısında tavır almak için araplaşmayı seçen kişiler gitdikçe derinleşen tehlikeli sulara girmekteler.
Nasıl bir kafa yapısına sahipler ki çağın tüm güzelliklerinden rahatsızlık duymaktalar .
4+4+4+ bilmem kaç gibi saçma sapan sistemlerle , kızları tesettüre sokmaya , eve kapamaya ve " allahın hakkı 3 dür " söyleminden yola çıkarak, dişilerimizi birer Kuluçka Makinesi haline getirmeye çalışmaktalar .
1923 yılından beri zaten sürekli bir baltalama , geri vitese takma çabaları vardı . Ama bu seferki "harekat " inanılmaz planlı ve programlı ve korkutucu olmaya başladı .
Sadece bazı kurumlara , değerlere yavaş yavaş saldırı beklerken , tüm değerlere aynı anda savaş açıldı . Her cepheden fütursuzca bir saldırı başladı . Adamlar freni boşalmış kamyon gibi tapa gaz gidiyorlar ve çarptıkları her yer paramparça oluyor .
Yıllardır , kötü yönetimlere dalkavukluk yapan basın ve basındaki bazı yalaka liberaller , şimdilerde ricat etmeye başladılar . Ne bok yiyeceklerini , neye inandıklarını da şaşırmış vaziyetteler . Bu ülkeye yaptıkları kötülüklerin altında ezilmekteler .
Halk zaten salak olduğu için hiçbir şey anlamamakta, hala " dengelerin yerine oturduğu " ve " statükoculuğun sona ermek üzere olduğu " inancıyla , TV lerinin karşısında sıkıntılarını unutmaya çalışmakta .
halbuki dışarıda karanlık yüzlü insanlar cehaleti , din olgusuyla örgütlemekte buna karşı gelenleri " dinsiz " suçlamasıyla korkutmaktalar . Zaten hiçbir fikri , inancı , kişiliği olmayan kitleler " din " konusu açılınca hemen teslim bayrağını çekmekteler veya hayati tehlike gördükleri bu konuda susmayı tercih etmekteler .
İşte " Uyuyan Güzel " masalının yaşandığı bu güzel ülkede ortalık " cennet ve iman " satan maymunlara kalmıştır.
İnsanların içlerinde yaşaması gereken din olgusunun devlet tarafından " yatırım aracı " gibi kullanılmasıyla beraber harekat son safhasına gelmiştir .
Ne yapmak gerekiyor sorusuna ise çok basit bir cevap var esasında; gençlere " herkes kendisinin tanrısıdır ve kendi kaderini kendi tayin eder " inancından yola çıkarak kuvvetli kişilikli bireyler olmasını öğretmektir .
Aksi takdirde , otomfilin siperliğinde kutsal kitap , boynunda muska , çantada okunmuş pirinç , ofiste kutsal su , sokak kapısının üstünde bereket duası , fal kafelerde işlerini yola sokmaya çalışan , medyumlarda aile hayatını kurtarmaya çalışan insanlar çoğalırda çoğalır .
Haa bu arada söylemeyi unuttum , " allah işlerinizde başarılar , evinize huzur , ilişkilerinize samimiyet , tuttuğunuz takıma muvaffakiyet, belinize kuvvet, kafanıza saç versin inşallah .
Allah ıslah etsin inşallah .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder