22 Mart 2013 Cuma

BİZİM GÜZEL TÜRKÇEMİZ VE ENTELLEKTÜEL HALKIMIZ.


Bu sabah büyük bir havesle yatahtan galktım , çönki işyerime  büyük bir firmanın temsilcisi gelecekti ve bize dispritörlük teklif edecekti.

Salona gidip müzik aletine neşeli bir kompakt diks taktm. Apörlerlerden harika bir nağme yükseldi. Dışarıya baktım , bardahtan boşanırcasına yağmur yağıyordu .

Abdesthaneye gidip küçük su döktüm ve uyanmak için yüzüme su çarptım .

Yarım ekmek arasına helyum peyniri yerleştirdim  ve  tükanda yemek üzere paketledim .

Laylon yağmurluğumu giydim, şemşiyemi fortmantodan aldım  ve gapıyı açıp dışarı çıhtım . Cebimdeki cigara paketinden bir cigara aldım ve kirbitle yakmaya çalıştım ama rüzgardan beceremedim .

Durağa yörüyüp, otubusa bindim . yer olmadığı için ayakta duruyordum , pencerenin çerçeveleri aleminyon olduğu için terleme yapmıştı ve pardüsöm ıslandı.

Otubustan tam tükanın önünde indim ve cebimden anaktarı çıkarırken, yanlışlıkla cetonu yere düşürdüm eğilip alırken arkamda bir ford durdu . Döndüm ve "bu yaptığın çok riksli , kuzu kurdun yol fordun, gazla " dedim .

Anaktarımla tükanın gapısını açtım, içeri girdim, sıkortaları kaldırıp elentrikleri açtım. Saçlarım ıslandığı için Filipis marka saç gurutma aletiyle gafayı guruttum . Hava serin olduğu için sweetşort umu gardolaptan çıhardım ve giydim .

Ve hemen cebimi şarza taktım .

Çaycıya bir çay söyledim ve çekmeceden  çukulatalı püsküvüt ve helyumlu ekmek ile güzelce karnımı doyurdum .

O sırada içeri giren sekreterime, gidip dövüz bozdurmasını söyledim .

Bu arada dün geç geldiğimi patrona gambazlayan mesai arkadaşımdan ne kadar tiskindiğimi farkettim . Ama onu gaile almamaya karar verdim .

Umarım boğün herşey iyi gider ve dispritörlüğü alırız.

Sevgiler.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder