2 Mayıs 2014 Cuma

AT MARDİNİ DEBRELİ CAN ...

Bie arkadaşım var, 6 yaşından beri tanırım . Hatta  5 bile diyebiliriz .
Aynı semtte 3 bina ara ile otururduk . İkimizin de dadıları yabancı olduğun için onlar dostluk yaparken biz de arkadaşla park da kumculuk oynardık . 
Bu arkadaş daha o yaşlarda bana sürekli masallar anlatırdı. Ben  ona göre daha fazla  sokaklarda daha doğrusu koruda vakit geçirdiğim için anlattıkları uykumu getirirdi .

Bizim arkadaşlığımız dadılarımızın bizi yanyana çişe tuttukları zaman başlamış. herifçi dönüp üzerime işemiş.
Bu huyunu sonraki yıllarda da devam ettirdi ve çeşitli zamanlarda işerken kendisine bakıp gülen arkadaşlarımızı bi güzel suladı .

Diteceğim o ki, bu arkadaş bizler gibi dışarıda çok fazla geçirmediği için olsa gerek evdeki hayatında kendisine anlatılan veya kulak misafiri olduğu yaşlılardan öğrendiklerini bize ilaveler yaparak anlatmya bayılırdı.

mesela bi gün gelip "  çocuklar bizim evin önündeki manolya ağacı 150 yaşındaymış "  veya bi başka gün " istanbul boğazı eskiden o kadar darmış ki 5 dakika da yürüyerek geçerlermiş " derdi .  Biz de ağzı açık ayran budalaları gibi dinler " allah allah " çekerdik.

Arasıra italyanca şarkılar söyler dururdu . Sonraki yıllarda o şarkıyı duyduğumuzda, onun şarkı sözleriyle   gerçek sözler arasında dağlar kadar fark olduğunu anladık.

Zaten acaip bir çocuktu, ilkokul 1. sınıfta sene ortasına kadar hergün dadısı okula gelir kapıda ona gazoz gösterir teselli ederdi. Garibim sürekli ağlar, sümükleri akar dururdu. Ondan dolayı öğretmenimiz olacak gaddar Dürdane ona " tuzlu burun " adını takmıştı.

Ne kadar ağlarsa ağlasın atmasyona hiçbir zaman stop demedi. Sürekli atadı tutdu.
Bu atmalar ileriki yıllarda da devam etti .şu anda 59 yaşında olan arkadaşımız hala atmaya devam ediyor.

Son atmasyonu ise ;  "yeni yelkenlimle 2.5 ay ege denizinde iş buldum temmuz 15 den ağustos sonuna kadar doluyum "  .

Tüm arkadaşlar tetikteyiz ve sürekli bu masallara yanlışlıkla inanma konusunda birbirimizi uyarıyoruz. hele hele kafaları çekdiğimiz zaman ve arkadaşımız anlatmaya başlamışsa içkiyi kesip, kendimizi ayıık tutmaya çalışıyoruz.

Çünki bu arkadaşımız hele bi de içkiye başlayıp 2 kadeh döktüyse işte o zaman masalcı nine yanında halt eder.

Neyse sonunda bu palavraları atmaması konusunda yoksa kötü olacağını söyleyip kendisini ilkna atmeyi başardım . Nasıl mı ?  Evlerinde çalışan travestinin yıllar sonra arkadaşımızı banyoya sokup sokup yıkadığını herkese anlatmakla tehdit ederek .
Tabii o yıllarda travesti arkadaş bu mesleğe yeni yeni giriş yaptığı daha doğrusu planlama aşamasında olduğunu açık yüreklilikle ifşa etti.

Şimdilerde bu arkadaşımız ne zaman masala başlasa, " hoooppp dedik Kadri geliyor " deyip , kısa kesmesini sağlıyorum ..

Ben bu arkadaşımız konuştuğu zaman bir kere bile olsun mangal da kül bıraktığına şahit olmadım .
Sıkı atar haa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder