16 Ekim 2012 Salı

ONU YEME , BUNU YEME , LAN BİZ NE YİYECEZ.


Ben 50 li yıllarda doğdum .

60 lı yılların ilkyarısında çocukuluğum , ikinci yarısında ve 70li yıllarda gençliğim geçti.

Bu yıllarda hatta 80 li yıllarda beslenme konusunda hiç kısıtlama yoktu . her istediğimizi rahat rahat yerdik .

Ara sıra dadılarımız , annelerimiz " çocuklar iyi beslenmeli , onun için bol bol ıspanak yiyececeksiniz " diye peşimizden koştururlardı.

Hani şimdi ki gibi  bilimsel saçmalıkların getirdiği yasaklar yoktu.

Hele hele , gıdalar kategorilere filan ayrılıp , kalori , vitamin , mineral oranlarına bakılmazdı.

Kısacası her boku rahatlıkla yer, içerdik .

Tek yasaklanan ürürn , yüksek tansiyon için çok zararlı olan TUZ idi . Ara sıra babamın evdekilere " bu yemek şap gibi olmuş " diye bağırdığını ve ya bize " tatmadan yemeğinize şakır şukur tuz dökmeyin " dediğini hatırlarım .

Peki gelelim ilerleyen teknoloji, tıp, bilim cart curt la beraber geldiğimiz son duruma .

Daha doğrusu 3 paralık yemek yiyelim derken çektirdikleri ızdıraba .

Tuz yeme yüksek tansiyon yapar, tereyağ, yumurta yemeyin kolesterol yapar, et yeme damarları tıkar,protein yemeyin gut yapar, fast food yemeyin kabız yapar derken hiçbir şeyi rahat rahat, gönül rahatlığıyla yiyemez olduk .

Yok doymuş yağ oranı fazlaynış, yok peynir bakteri üretirmiş,yok linoleik asit oranı fazlaynışi yok istavrit'in omega-3 oranı Lüfer'inkinden fazlaymış, yok efendim kızartmalar reflü yaparmış, yok efendim yemekten en az 2 saat sonra su içmezsek mide yediklerini hazmedemezmiş vs vs ..

Ha bir de kahverengi renkli gıdalar moda oldu . Yok efendim çavdar unundan makarnaymış , yok efendim tahıllı ekmekmik , yok efendim kepekli poğaçaymış işin bokunu çıkarttılar.

Tabii biz büyükler daha sabırlı ve acılara dayanıklı olduğumuz için bu saçmalıklara tahammül edebiliyoruz ama ya çocuklar ne yapsın.

Coca-Cola içseler, içinde karbondioksit gazı var mideyi eritiyor, Şeker, çikolata yeseler  dişleri çürütüyor, beyaz ekmek yeseler un kafa oluyorlar g,b, yorumlar alırlar ve tabii kafayı yiyecek duruma gelirler.

Hele hele fast-food konusunda o kadar yoğun baskı altında kalıyorlarki zavallıcıklar, herhalde fast-food yedikten sonraki 48 saat vicdan azabı çekiyorlardır .

Geçmişte bir gün kızımın odasına daldığımda onu dizlerinin üstüne çökmüş " anneciğim babacığım beni affedin " derken yakaladım . Sorduğumda Burger King de hamburger yediğini söylemişti ve pişmalık duyduğunu söylemişti garibim .

Eski bildiklerimiz yavaş yavaş çürütülmeye başlandı .

Hele hele ET'in faydalı olduğunun ortaya çıkması ve yumurtanın kolesterol filan yapmadığı gerçeği yüzümüze şırrak diye tokat gibi indi.

Bu arada içtiğimiz suyun içindeki ağır mineralleri, ve havadaki Co2 oranını saymazsak hayatımız gayet tatsız tutsuz geçerken yavaş yavaş renklenmeye başladı ve geçmiş de uydurulmuş palavralar yalanlanmaya devam edildikçe daha da renkli hale gelecek .

Gene de siz siz olun yemek sırasında su içmeyin ve yemekten sonra hemen meyve yemeyin . Bunlar mide asitlerini döverek mideden kovarlar, bu da yemeciklerinizin hazmedilmeden yağa dönüşmelerine sebep olur.

Ondan sonrada tombik olursunuz .

Kalbiniz yağ bağlar .

Aşık olamazsınız.

Hahaha şaka şaka.  Ne bok yerseniz yiyin ama her yediğinizi ölçülü yeyin .

Afiyet şeker olsun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder